2023 YILI SEÇİMLERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Saygı değer okuyucularım.

Neden daha önceki seçimler değil de, 2023 yılı seçimleri?

Benim gibi pek çok seçmen, nice seçimler gördü. Bunlardan hiçbiri, beni bu seçimler kadar düşündürmedi.

Evet, devletin ve milletin bekası dendi, Türkiye Yüzyılı dendi, Cumhuriyetin 100. Yılı dendi. Bu fikirlere katılınır, katılınmaz. Devleti, Devlet yapan ana unsurlardan dini ve milli değerlere ve hatta dini ve milli sembollere ve dahi kendilerince muhalif partilere oy veren seçmenlere, bu seçimlere hazırlık aşamasındaki kadar açık ve net sözler söylenmemişti.

Körün misali, belli bir zihniyeti temsil ettiğini söyleyen kişilerden güya 'gerici ve yobazlara' yönelik: 'Zihninizin arkasında cumhuriyet, demokrasi, insan ve kadın haklarını ortadan kaldırma, ülkeyi geri götürme…' gibi laflar döküldü.

Bundan önceki yazımda da belirttiğim gibi biz de hala diyoruz ki: 'İçimiz ne ise dışımızda o. Bizim inanışımızda buna 'münafıklık' denir. İkiyüzlülük denir. Yalancılık denir. Bizim devletimizin temel değerleri ile, Atatürk'le, Cumhuriyet ile bir problemimiz olmadığı gibi, bunlar bizim değerlerimizdendir' diye bas bas bağırılmasına rağmen o kafa hala; 'hülle yapıyorsunuz 'bühtanına devam etti.

Etti de ne oldu? Halktan kopuk, halkın Dini ve Milli değerlerinden kopuk, kendi partilerine oy vermeyen seçmeni aşağılayıcı davranış ve sözleri, iflah etmez bir derde düşürdü. Hataları yıllardan beri söylendiği halde, inatlarından ve kibirlerinden vazgeçmediler. Onların bileceği bir iş. Kimin zihninin ardında ne olduğu, kimin çok yüzlü olduğu bu seçimlerde ayan beyan ortaya çıktı.

İçlerinde bastırdıkları, ancak kendi aralarında açığa çıkardıkları Din aleyhtarlığını bu seçimlerde faş ettiler. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Cumhur İttifakı'na oy verenleri; 'Köylü, cahil…' diye aşağıladılar.

'İktidara geldiğimizde Kur'an Kurslarını kapatacağız. İmam-Hatip okullarını kapatacağız, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kapatacağız…' diyerek kinlerini döktüler.

Birinci seçimi kaybedince de; geçmişte olduğu gibi, günübirlik Dindar ve Milliyetçi oldular. Ama bu gösteri yine tutmadı. Tutmaz, tutamaz. Zira bu mübarek din, hal dinidir, gösteriş dini değildir de ondan.

Vatanın, devletin, dinin ve milletin ebet müddet yaşamasına kastedenlere, ahlaki değerlere, toplumun, ailelerin huzur ve saadetini kastedenlere kucak açılır mı? Hamilik yapılır mı? Kaybedecekleri anlaşılınca, dindar ya da milliyetçi geçinmek çok gülünç oluyor.

Diktatör dedikleri Cumhurbaşkanımızın idare ettiği ülkede, hukuk ayaklar altına alındı dedikleri ülkede, düşünce ve ifade hürriyeti yok dedikleri ülkede, her şeyi yapıp, her sözü söylüyorlar. Daha ne yapacaksınız?

Bir silkinin ve artık kendinize gelin.

Sağlıcakla kalın.