Antika mezatları büyük ilgi görüyor
Geçtiğimiz aylarda ilçede kurulan Nazilli El Sanatları ve Antika Sevenler Derneği, her hafta düzenlediği mezatta birbirinden ilginç antika eserleri görücüye çıkartıyor. Yüzyıllardır evlerin bodrumlarında atıl halde toz içerisinde terkedilen eserler de bu mezatlar sayesinde yeniden hayat bulmaya başladı. Osmanlı döneminden kalan yüzlerce eşyanın alıcı bulduğu mezatlarda asırlık taş plağından duvar saatine, şamdandan gece lambasına, kömür ütüsünden İran halısına kadar binlerce antika açık artırmayla yeni sahibine kavuşuyor. Zamana ve aşınmaya karşı direnemeyerek eskiyen birçok eserin de usta ellerde yeniden restore edilerek satışa sunulduğu antika mezatında her hafta başka bir sürpriz yaşanıyor. Ege Bölgesi´nin birçok ilinden de antika severlerin uğrak yerleri arasına giren Nazilli Çapahasan Mahallesi´ndeki Şehit Cengiz Toklu Parkı içerisinde bulunan derneğe ait mezat alanı bu kez Atatürk´ün 1937 yılında Sümer Basma Fabrikası´nı açmak üzere dönemin liderleri ile geldiği trende çekilmiş orijinal bir fotoğrafa ev sahipliği yaptı.
Geçtiğimiz yıllarda İstanbul´da yapılan uluslararası bir mezatta Nazillili antika severler İstinye Müzayede ve Antika firmasının kurucuları Murat Dil ve Edip Erturan tarafından satın alınan Atatürk fotoğrafı, temsili olarak açık artırmaya çıkartıldı. İlk etapta 50 bin liraya ulaşan ve daha sonrasında manevi değeri nedeniyle paha biçilemeyen fotoğraf, Nazillili antikacıları duygulandırdı. Atatürk ve Sümer Basma Fabrikası´nın kendileri için çok değerli olduğunu ifade eden antika severler, fotoğrafın değerinin asla maddi olarak ölçülemeyeceğini, zaten sahiplerinin de bu fotoğrafı satmak için değil tanıtmak için getirdiğini ifade ettiler.
Nazilli El Sanatları ve Antika Sevenler Derneği Başkanı Murat Şimşek öncülüğünde düzenlenen mezatta konuşan Atatürk fotoğrafının sahiplerinden Edip Erturan, "Bu fotoğraf 9 Ekim 1937 tarihinde Nazilli Tren Garı´nda çekilmiş orijinal baskı bir fotoğraf. Fotoğrafın manevi değeri de zaten buradan geliyor ve döneminde orijinal olarak karta basılmış bir fotoğraftır. Fotoğrafta Mustafa Kemal Atatürk, Afet İnan, Celal Bayar, Mareşal Fevzi Çakmak, İsmet İnönü var. Türkiye Cumhuriyeti´ni kuran bu beşlinin bir arada bulunduğu nadir fotoğraflardan bir tanesidir. Bu fotoğrafı İstanbul´daki bir müzayededen satın aldık. Bizim için ve Nazilli için çok önemli bir fotoğraf. Geçmişimizin belleğimizde taze kalması ve zaten Nazilli´de çekilen bu fotoğrafın Nazilli´de olduğunun bilinmesi için müzayedeye getirdik. Amacımız satmak değil bu fotoğrafın Nazilli´de olduğunu anlatabilmek" dedi.
Mezatta antikaları satın alabilmek için rakipleriyle yarışan meraklılar, antikaların geçmişten günümüz ve geleceğe köprü olduğunu ifade ettiler. Müzayededeki en genç alıcılardan 7 yaşındaki Havva Mine Demir, odası için antikalar aldığını ifade ederek, "Buraya anne ve babamla geldim. Babamdan aldığım 50 lirayla odama gaz lambası aldım" dedi.
Gönül Karabay ise, "Nazilli mezatı her hafta çok hareketli ve çok güzel geçiyor. Her hafta bu mezatı sabırsızlıkla bekliyorum. Uygun fiyata çok güzel ürünler çıkıyor. Ben ahşaptan ürünler yaparak burada satıyorum. Nazilli´ye böyle bir şey kazandırıldığı için çok teşekkür ederim" dedi.
Ömer Demir ise, "Her cuma günü burada farklı insanlarla bir araya geliyoruz. Teknolojinin hızla geliştiği bir dönemde biz de geçmişimize hasret kalıyoruz. Biz burada geçmişin bir aynasını görüyor ve hasret gideriyoruz. Tabii ki hoşumuza gidenleri satın alarak geçmişimize dair anılar biriktiriyoruz" dedi.
Mezatın işletmecisi Halil Uyar, "Dernek olarak burada geçmişimize ait kullanılmış olan eserleri bir nevi kültürleri tanıtmak üzere mezat yapmış bulunmaktayız. Murat Şimşek tarafından Nazilli El Sanatları ve Antika Sevenler Derneği kurulduktan sonra böyle bir organizasyonu gerçekleştirdik. Nazilli´de her hafta cuma günü akşam 19.00´dan itibaren burada antikaya gönül vermiş antika sevenler, bu işin koleksiyonunu yapanlar, meraklı olanlar burada toplanıp geçmişimize ait kullanmış olduğunuz eşyaları burada antika severlerle, koleksiyonerlerle buluşturuyoruz. Geçmişte bodrumlarımızda, evin bir köşesinde terkedilmiş, çürümüş, kırılmış, dökülmüş eşyaları buraya getiriyoruz. Çoğu zaman bu eserleri restorasyon yaptırarak yeniden hayata döndürüyoruz. Bu eserleri yeniden evimizin, ofisimizin bir parçası haline getirip, geçmişimizi, geleceğimizi, kültürümüzü tazeleyip yaşamış oluyoruz" dedi.
Bunlar da ilginizi çekebilir