Gerçekleşen bu olay; ne basit bir öfke krizi, ne failin öğrenci ya da veli oluşu, ne de öğrencinin uyruğu ile ilgilidir. Gerçekleşen olay bizzat Eğitim Bakanlığının yaptığı açıklamalarda eğitim sistemindeki yaşanan problemlerin temel kaynağının öğretmenler olarak gösterilmesi, çok değerli eğitimcilere sahip olmamıza rağmen öğretmenlerin yetersizliği gibi gerçek dışı bir algı yaratılmış olmasından kaynaklıdır.
Bütün bunların dışında veli ve öğrenci karşısında tek muhatap olarak eğitimcilerin bulunması, veliler ve öğrencilerin CİMER uygulamasını öğretmenlere bir terbiye yöntemi olarak kullanması ve sendikacılık üzerinden kurulan partizan baskılar yaşadığımız bu vahim olaya zemin oluşturmuştur.
Üzülerek görüyoruz ki Sağlık sektöründe yaşanan problemleri doktorların üzerine yıkan AKP iktidarına ait olan kötücül zihniyet, Eğitim sektöründe yaşanan sıkıntıları da öğretmen ve müdür / müdür yardımcıları üzerine yüklemektedir.
Doktorların yaşanan şiddet olayları sonrası, Sendikalar tarafından gerçekleştiren iş bırakma eylemleri de AKP iktidarı tarafından görmezden gelinmiş ve bugün geldiğimiz noktada öğretmenler yaşanılan şiddet vakaları nedeniyle iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor.
Sağlık'ta, Eğitim'de ve Ekonomi'de ve hayatın bir çok noktasında yaşanılan problemlerinin tek sorumlusu "şahsım hukümeti" anlayışından kaynaklıdır.
Kendi yurttaşlarını boş seçim vaatleri ile aldatmak, bir gün söylediğinin bir başka gün tam tersini yapmak mevcut AKP iktidarı ve hukümetine yakışabilir ama bu ülkenin pırıl pırıl öğretmenleri bunu hak etmiyor! Doktorlar'dan sonra Artık Öğretmenler'de Yaşamak İstiyor!