Anadolu Yayıncılar Derneği (AYD) tarafından İçişleri Bakanlığı'nın destekleriyle düzenlediği 'Uyuşturucuyla Mücadelede Basının Rolü' isimli panel, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi'nin (ADÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Türkiye'nin çeşitli yayın kuruluşlarından yazarların konuk olduğu 'Uyuşturucuyla Mücadelede Basının Rolü' panele Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Ali Naci Aldemir, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Osman Açıkgöz, AYD Başkanı Sinan Burhan'ın yanı sıra akademisyenler, üniversite personeli ve vatandaşlar katıldı.
'Uyuşturucu kullanım yaşı her geçen gün düşüyor'
Uyuşturucu kullanım yaşının her geçen gün düştüğünü ifade eden Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir, 'Her geçen gün kullanımı yaş grupları itibari ile alt yaş gruplarına doğru sirayet eden ve önlemler alınmaması halinde çok ciddi toplumsal tahribatlara neden olacak bir risk ile karşı karşıyayız. Bu konuda yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olarak kabul edilen medyanın sorumluluğu oldukça yüksektir. Toplumsal yıkımı çok fazla olan uyuşturucu madde kullanımı özellikle çocuklar ve gençler arasında bir alt kültür oluşmasına da sebebiyet vermektedir. Her türlü zararları bilinmesine rağmen; içki, kumar, sigara, uyuşturucu, televizyon ve internet bağımlılığı her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır. Uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığının ortaya çıkarttığı sorunları göz önüne getirecek olursak, sadece bireyi değil, aynı zamanda da ailesini, çevresini, iş ortamını ve tüm toplumu pek çok yoluyla olumsuz olarak etkilemektedir. Bağımlılık; kişide suç işleme, çalışmama, çalışamama ve ekonomik sıkıntı gibi pek çok sorunlara da ayrıca yol açmaktadır' dedi.
'Bağımlılıkla mücadele sadece güvenlik birimlerimize bırakılacak bir konu değildir'
Uyuşturucu ile mücadelenin toplumsal bir sorun olduğuna dikkat çeken Aydın Valisi Hüseyin Aksoy, 'Uyuşturucu kullanımı konusunda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın hassasiyetleri çerçevesinde Ankara'da bağımlılıkla mücadele komisyonları, illerde valinin başkanlığında, ilçelerde de kaymakam arkadaşlarımızın başkanlıklarında bağımlılıkla mücadele komisyonları oluşturuldu ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Güvenlik birimlerimiz, uyuşturucu ile mücadelede özveri ile büyük bir gayret içerisinde çalışmalarını ortaya koyuyorlar. Madde bağımlılığı, bağımlılıkla mücadele, uyuşturucu ile mücadele sadece güvenlik birimlerimize bırakılacak bir konu değildir. Bu panel de aslında bu durumun böyle olmadığın ortaya koymak adına yapılan bir çalışma. Birçok kurum ve kuruluşumuza görev ve sorumluluk düşüyor. Herkesin kendi görev alanı içerisinde yapabileceklerini oraya koyarak bu alanda yapılan mücadeleye destek vermeleri de oldukça önemli ve değerlidir' diye konuştu.
'Görüntüler dikkat çekse de kullanılmamalı'
Açılış konuşmalarının ardından panelin moderatörlüğünü yapan ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı, 'Uyuşturucu ve bağımlılıkla ilgili, tiner içen çocuğun ya da bir bağımlının kriz geçirme anı ve benzeri durumlar her zaman haberlerde çok ilgi gören ve dikkat çeken kısımlardır. Ben bu görüntülerin verilmemesi taraftarıyım. Bu yüzden kendi içimizde de aslında hem bilimsel anlamda ele almak ve medyanın ilgili bütün taraflarının bir araya gelerek ciddi bir çalıştay ile, bu konuda ne yapılmalı ve nasıl yol izlenmeli durumunu kendi içimizde tartışıp, yayınlarımızda da buna dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum' ifadelerini kullandı.
'Bu milletin evlatlarına kıyan uyuşturucu baronlardı da teröristtir'
Türkiye Gazetesi Yazarı Rahim Er, teröristin sadece eli silahlı kişiler olmadığını ülkeye zarar veren ve gençleri zehirleyen uyuşturucu baronlarının da birer terörist olduğunu kaydederek, 'Terör sadece dağdaki silahlı bölücü unsurların bu ülkenin birliğine, dirliğine ve varlığına kasteden hainlerin icraatı değildir. Bu milletin evlatlarına kıyan uyuşturucu baronları da teröristtir. Bugün gelinen noktada uyuşturucu terör örgütlerinin mali kaynağı haline gelmiştir. Terörist diyoruz ama onlar da besleniyor, onların masrafı var. Silah temin ediyor, bunları para ile alacak. Bunlar için o paraları bu kaynaklardan temin edebiliyor. Şehrimizde bir genç bir kız, bir delikanlı, bir baba ya da bir anne uyuşturucudan dolayı akıl hastanesine düşüyorsa veya onulmaz illetlere yakalanıyorsa veya intihar ediyorsa veya şifa kabul etmez hallere geliyor ise o zaman onun bu hallere düşmesine vesile olanlar gibi görüp de 'canım bana ne' diyenler de sorumludur. Buna hassasiyetle dikkat etmemiz gerektiği kanaatindeyim' dedi.
'Bir ekmek, bir gazete alışkanlığı devam etmeli'
Eskiden her eve ekmek ile birlikte gazetede alındığını ama artık bu alışkanlığın ortadan kalkmaya başladığını ifade eden Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, 'Eskiden var olan bir şey vardı. Her gün 'bir ekmek ve bir gazete' alınırdı. O gazete evdeydi, ona dokunulur, ona bakılırdı. O gazetelerin içinde hala bir takım dışardan fonlandıkları için Türkiye'de uyuşturucu konusunu değişik şekilde kaşıyan ve artması için değişik yayın yapan marjinal bir takım yayın organları olsa da ana akım medya sizin uyuşturucu ile alakalı savaşınızda size destek olan şeyledir. O ana akım medyayı 'bir ekmek bir gazete' anlayışını tekrar hayata geçirirsek iyi olur. Çünkü dokunduğumuz o şeylerde en azından size kötü şeyler anlatılmayacaktır' diye konuştu.
'Türkiye'de milyonda 5 kişi uyuşturucudan ölüyor'
Uyuşturucu hakkında rakamsal veriler veren Akit Gazetesi Yazarı Hacı Yakışıklı, 'Dünya ortalamasına göre uyuşturucu ile ölümler milyonda 35, AB ortalaması 15, Türkiye ise 5 kişi. Avrupa'da 15 kişi ölürken bizde 5 kişi ölüyor. Biz bu konuda başarılıyız. Ama mükemmel miyiz, tabi ki değiliz. O yüzden basın olarak iyi olduğumuz yerde iyi olduğumuzu vurgulayacağız ama asıl başarıyı bu rakamı 'sıfır' yaptığımızda yakalayacağız' diye konuştu.
Panelin sonunda ADÜ Rektörü Prof. Dr. Osman Selçuk Aldemir tarafından panelde emeği geçenlere ve panele konuşmacı olarak katılanlara teşekkür plaketi takdim etti.