Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bükreş'te İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine dair iki ülkeden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği üçlü görüşmeye ilişkin, 'Bu iki ülke yükümlülüklerin yerine getirilmesi için bazı adımlar attı. Biz atılan adımları yok saymıyoruz. Ancak özellikle suçluların iadesi ve terör varlıklarının dondurulması gibi bazı konularda henüz somut bir gelişme yok. Yani atılan adımlardan halkımızın ve meclisimizin ikna olması gerekiyor' dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde bulunduğu Romanya'nın başkenti Bükreş'te basın toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Çavuşoğlu, Bükreş'teki temaslarına değinerek, 'NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere pazartesi gecesi kabine toplantısından sonra Bükreş'e geldik. İki gündür yoğun bir programımız var. İlk olarak dün Münih Güvenlik Konferansı tarafından düzenlenen toplantıya katıldık. Burada Karadeniz güvenliğine dair değerlendirmelerde bulunduk. Titizlikle uyguladığımız Montrö rejiminin Karadeniz'deki gerginliğin önlenmesinde oynadığı rolü hatırlattık ve mevkidaşlarım da gerek dün bu forumda, gerekse toplantılarda Montrö Sözleşmesi'nin uygulanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdiler, tıpkı Rusya'nın da vurguladığı gibi. Ardından Aspen Enstitüsü tarafından düzenlenen 11. Bükreş Forumu'na hitap ettik. Güvenliğin bölünmezliğini, tehditlere karşı seçici davranılmaması gerektiğini bu konuşmamızda özellikle vurguladık. Terörle mücadelenin ve dayanışmanın önemini vurguladık. Yeni bir Avrupa güvenlik mimarisine olan ihtiyacı da aynı şekilde hatırlattık' ifadelerini kullandı.
'Suçluların iadesi ve terör varlıklarının dondurulması gibi bazı konularda henüz somut bir gelişme yok'
Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda iki ülkeden mevkidaşlarıyla gerçekleştirdiği görüşmeye yönelik, 'Dün İsveç ve Finlandiya Dışişleri Bakanları ile NATO toplantısı öncesinde üçlü bir görüşme gerçekleştirdik. Üçlü ahitname çerçevesindeki atılan adımları değerlendirdik. Beklentilerimizi de tekrar kendilerine hatırlattık. Bu iki ülke yükümlülüklerin yerine getirilmesi için bazı adımlar attı. Biz atılan adımları yok saymıyoruz. Ancak özellikle suçluların iadesi ve terör varlıklarının dondurulması gibi bazı konularda henüz somut bir gelişme yok. Sonuçta Türk halkının ve yüce meclisinin ikna edilmesi yani ikna olması gerektiğini de hatırladık. Yani atılan adımlardan halkımızın ve meclisimizin ikna olması gerekiyor' dedi.
'Türkiye olarak savaş devam ederken bile diplomasiyi elden bırakmamamız gerektiğinin önemini vurguladık'
NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın dün ve bugün gerçekleştirilen oturumlarına katıldığını söyleyen Çavuşoğlu, 'Bu toplantı Madrid zirvesinden sonra stratejik konseptin kabul edilmesinden sonra yapılan ilk toplantı. Özellikle Avrupa Atlantik Bölgesi'ndeki güvenlik durumunun kritik bir seyir izlediği dönemde önemli bir toplantı oldu. Üç oturum ve akşam gayriresmi çalışma yemeği düzenlendi. İlk günkü oturumun ve gayriresmi akşam yemeğinin konusu Rusya-Ukrayna savaşıydı. Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba da bu toplantılara, akşam yemeğine katıldı. İttifakın Ukrayna'ya desteğini bu toplantılarda ve çalışma yemeğinde hep beraber vurguladık. Savaşın sona ermesi için diplomatik çabaların sürmesi gerektiğini de yineledik. Özellikle Türkiye olarak savaş devam ederken bile diplomasiyi elden bırakmamamız gerektiğinin önemini vurguladık ve diplomasi sayesinde başta tahıl anlaşması olmak üzere yine diğer kişilerin takası ve diğer görüşmeler gibi yani bugüne kadar Türkiye'nin de katkı sağladığı, diplomasinin işlediği alanlardan örnek vererek diplomasiyi her şartta sürdürmemiz gerektiğini vurguladık. Müzakereler yoluyla çözüm perspektifinin canlı tutulması gerektiğini de ayrıca söyledik' şeklinde konuştu.
'NATO bünyesinde terörle mücadele özel temsilcisi atanmasını da önerdik'
Bakan Çavuşoğlu, 'Görüştüğümüz muhataplarımız özellikle tahıl anlaşması başta olmak üzere gayretlerimiz için, Türkiye'nin gayretleri için, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gayretleri için teşekkür ettiler. İkinci oturumda konu Çin ve dayanıklılık ya da dirençti. Konuşmamızda özellikle Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de çıkan yangına da değindik. Çin'in yangına ilişkin daha önce biliyorsunuz bir açıklama talep etmiştik. İkna edici herhangi bir izahat getirmediğini de vurguladık. Konuşmamızda BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet'in Uygur Türklerine ilişkin raporuna da değindik. Bu oturumda NATO'nun karşı karşıya kaldığı en önemli asimetrik tehdidin terör olduğunun bir kez daha altını çizdik. Ayrıca NATO bünyesinde terörle mücadele özel temsilci atanmasını da önerdik. Biliyorsunuz Vilnius'ta, Litvanya'da bir zirve olacak ve bu zirveden önce de atanması gerektiğini vurguladık. Yine Madrid'de olduğu gibi Vilniusta da terörle ilgili oturumun mutlaka liderler zirvesinde düzenlenmesi gerektiğini hatırlattık' ifadelerini kullandı.
'Bu toplantıda bizim için önemli hususlardan biri, ittifak olarak birlik ve dayanışma mesajını vermekti'
Son oturumda Bosna Hersek, Gürcistan ve Moldova Dışişleri Bakanlarıyla bir araya geldiklerini belirten Çavuşoğlu, 'NATO'nun bu değerli ortaklarına desteğinin artarak devam etmesinin de önemini bu toplantıda sadece ben değil, diğer mevkidaşlarım da vurguladılar. Bosna Hersek'te ve Balkanlar'ın genelinde istikrar bizim için hayati önemde Türkiye olarak ve NATO ittifakı olarak. Bu ülkelerin Avrupa Atlantik kurumlarıyla entegrasyon perspektiflerinin de canlı tutulması gerektiğini güçlü biçimde vurguladık ve biz Türkiye olarak bunu destekliyoruz. Özetle bu toplantıda bizim için önemli hususlardan biri, ittifak olarak birlik ve dayanışma mesajını vermekti. Kabul ettiğimiz bakanlar açıklamasında da bu mesaj açık bir şekilde ortaya konmuş oldu. Açıklamada terör saldırılarında yaşadığımız can kayıpları için müttefiklerin ülkemizle dayanışması da vurgulandı. Bazı müttefikler bu, özellikle dayanışma kelimesinin ya da satırının olmaması için çaba da sarf etti ama sonuçta oy birliğiyle kabul edildi. Terörizm bütün biçim ve tezahürleriyle bu açıklamada kınanmış oldu' dedi.
Çavuşoğlu, toplantı marjında çok sayıda ikili görüşmelerinin olduğunu aktararak, 'Biraz önce yaptığımız üçlü görüşmeye atıfta bulunmuştum. Bu üçlü görüşmeye ilaveten dün Estonya ve Portekiz'le, bugün Hollanda, Birleşik Krallık, Ukrayna, Slovakya ve Almanya'dan mevkidaşlarımla verimli görüşmeler gerçekleştirdim. Yoğun programımıza biraz sonra Uluslararası Demokratlar Birliği Bükreş Temsilciliğinin açılışıyla devam edeceğiz ve bugün buradan Polonya'nın Lodz şehrine Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere geçeceğiz. Bu akşam ve yarın AGİT toplantılarına katılıp, bazı ikili, başta can Azerbaycan'ın Dışişleri Bakanı Ceyhun kardeşim, AGİT Genel Sekreteri olmak üzere ikili görüşmeler de gerçekleştireceğiz' ifadelerini kullandı.
'NATO üyeliğinden bağımsız olarak yeni hükümetin (İsveç) terörle mücadelede daha samimi olduğunu görüyoruz'
Dün İsveç ve Finlandiya Dışişleri Bakanları ile gerçekleştirdiği görüşmeye dair soru üzerine Çavuşoğlu, 'Aslında bizim dünkü yaptığımız üçlü toplantı, birkaç gün önce, yaklaşık bir hafta önce Stockholm'de gerçekleştirilen Üçlü Daimi Komite Toplantısı'nın takibi şeklindeydi. Orada uzmanlar ahitnameyi, muhtırayı ortaya, önlerine koyarak hangi konularda adım atıldı, hangi konularda atılmadı ve atılması gerekir, bunları değerlendirdiler. Zaten ortak açıklamaya baktığımız zaman da birlikte çalışmaya devam edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Biz dünkü bakanlar toplantısında da atılan adımları ve İsveç'teki yeni hükümetin kararlılığını, daha önceki hükümetten daha kararlı olduklarını vurguladık ve bunları memnuniyetle karşıladığımızı da söyledik. Ama henüz, biraz önce de söyledim, suçluların iadesi gibi, bu terör varlıklarının dondurulması gibi ve ülkedeki terör faaliyetleri devam ediyor. Bunların sonlandırılması gibi konularda somut adım görmediğimizi söyledik. Evet yasalarda değişiklik yaptılar. Anayasa değişikliği yaptılar. Bunların hepsi olumlu adım. Ama bunların uygulamasını da görmemiz lazım ki bazı yasalar yeni yılla birlikte yürürlüğe girecek. Ama NATO üyeliğinden bağımsız olarak yeni hükümetin terörle mücadelede daha samimi olduğunu görüyoruz. Ayrıca Türkiye'de meydana gelen terör saldırılarından sonra bazı müttefiklerden daha güçlü açıklamalar da yaptı. Açıklamalar güzel, kararlılık güzel. Ama somut adımları görmemiz lazım. Bunları da açık açık konuştuk ve bundan sonra da birlikte bu doğrultuda çalışmaya devam etme konusunda mutabık kaldık' dedi.
'En son elektrik sıkıntısı çektikleri zaman jeneratör gönderme dahil insani yardımlarımızı devam ettiriyoruz'
Ukrayna'ya yapılacak yardımlarda Türkiye'nin rolü sorulan Çavuşoğlu, 'Türkiye olarak tabii biz NATO içinde olsun, diğer uluslararası örgütler nezdinde olsun uluslararası girişimlerin içinde olan, destekleyen bir ülkeyiz. Tabii NATO içinde hiçbir zaman olmadığı kadar bir birlik beraberlik var. Ama aynı birlik ve beraberliği terörle mücadelede de görmek istediğimizi yine dün ve bugün yaptığımız ikili görüşme ve toplantılarda yaptığımız konuşmalarda vurguladık. Diğer taraftan Türkiye'nin Ukrayna'ya ikili düzeyde yaptığı yardımlar da ortada. En son elektrik sıkıntısı çektikleri zaman jeneratör gönderme dahil insani yardımlarımızı devam ettiriyoruz ve bazı ülkelerin insani yardımlarının kolayca ulaşması konusunda da yardımcı oluyoruz. Bölge dışı ülkelerden kast ediyoruz. Diğer taraftan tabii tahıl anlaşmasının, girişiminin aksamadan devam etmesi Ukrayna'ya büyük bir destektir. Şimdi bazı Afrika ülkelerine tahıl hibe etmek için bir girişimde bulundular. Biz bunu destekliyoruz. Odessa'da bir etkinlik olacaktı. Şimdi onu Kiev'e aldılar. Büyükelçimiz bu etkinliğe katılacak ve Türkiye'nin desteğini bir kere daha orada vurgulayacak. Yani sonuçta bu savaş tutuklarının, esirlerin takası dahil güven artırıcı adımlar konusunda da çabalarımız devam edecek. Zaporijya'da bir kazanın olmaması için yine Rosatam'la, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının görüşmelerine tekrar destek olmaya devam edeceğiz, önümüzdeki süreçte ikinci toplantı da iyi geçti. Ama bizim en büyük amacımız, hedefimiz diplomasi kanallarını açık tutmak. Savaş devam ederken bile diplomasinin işlediğini, işlemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyor ve gösteriyoruz da. Sadece anlatmıyoruz ve bir savaşın yani en azından ateşkesin tesis edilmesi konusunda da uzun sürecek müzakere konuları var. Öyle bir günde olacak şey değil. Biz Türkiye olarak çabalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz' ifadelerini kullandı.
'Gölge etmesinler yeter diyeceğiz'
Türkiye'nin terörle mücadele konusunda NATO müttefiklerinden beklentisine yönelik soru üzerine Çavuşoğlu, 'İşin doğrusu kısaca cevap vermek gerekiyorsa gölge etmesinler yeter diyeceğiz. Ayrıca Amerika başta olmak üzere bazı müttefiklerin Suriye'deki terör örgütlerine verdiği destek açık, apaçık ortada. Dolayısıyla bu tür destekleri sonlandırmaları gerektiğini söylüyoruz. Yine ayaküstü Blinken'la yaptığımız görüşmede son işte yakalanan terörist, İstanbul'daki saldırının sorumlusu, terör saldırısının sorumlusu ve yine sözde SDF. Onu tamamen farklı göstermeye çalışıyorlardı. İntikam açıklamalarından sonra okulları ve sivilleri hedef alan terör saldırıları dahil onları da söyleyerek maalesef bunları sizin verdiğiniz desteklerle yapıyor dedik. Bu desteklerin bir kere sona ermesi lazım. Biraz önce gölge etmesinler yeter dedik. Bir taraftan dayanışma açıklamaları yapıyorlar. Metin, müzakere derken Fransa'nın Türkiye'yle dayanışma cümlelerine, daha doğrusu kelimelerine karşı çıktığını da biliyoruz. Bir ülke sadece karşı çıktı, ama sonra onlar da katılmak durumunda kaldı. Çünkü tüm diğer müttefikler Türkiye'nin yanında yer aldı. Hepsine çok teşekkür ediyoruz. Fakat şimdi terörle mücadelemizde dikkat ediyorsanız, 'evet Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlama, terörle mücadele etme hakkı var ama' diyerek hemen uluslararası hukuk, yok işte siviller, yok işte başka şeyler, havadan vurun da işte karadan girmeyin gibi Türkiye'yi engellemeye çalışan girişimler görüyoruz. Yine ikili görüşmelerde de bazı muhataplarım bunları dile getirdiği zaman biz tabii gerekli cevapları verdik. Yani biz müttefiklerden destek bekliyoruz. Öyle amalı mamalı falan böyle teröristleri savunacak ya da teröristleri mağdur göstermeye çalışan açıklamalar duymak istemediğimizi söyledik. Ayrıca sadece İsveç ve Finlandiya değil, onlar da bize soruyor zaten, tamam bize bu kadar şey yapıyorsunuz da yani neticede ahitname de var. Diğer NATO müttefiklerinde de bunlar var diyorlar. Haklılar. Kendilerine de söyledim. Bak İsveç ve Finlandiya bile sizi örnek gösteriyor. Halen ülkenizde insan devşiriyorlar, para topluyorlar. Propagandaya devam ediyorlar. Bunları da sonlandırması gerekiyor. Diğer taraftan terörle mücadelede yani sahadaki mücadelede biz elhamdülillah buna muktedir bir devletiz ve milletiz. Üstesinden geliriz ki bugüne kadar geldiğimiz gibi gerek Irak, gerek Suriye nerede olursa olsun, dünyanın her yerinde bu terör örgütleriyle, FETÖ'yle de mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz' şeklinde konuştu.
'Enerji krizi konusunda da Türkiye kilit bir ülke haline geldi yapıcı rolüyle'
Bükreş'te ikili temasları sorulan Çavuşoğlu, 'Tabii bu görüşmelerde tüm muhataplarım, yani mevkidaşlarım Türkiye'nin bu süreçte oynadığı rol sebebiyle teşekkürlerini ilettiler. Terör saldırılarından dolayı taziyelerini ve dayanışma içinde olduklarını da söylediler. Kendilerine biz teşekkür ettik. Zaten öncesinde de açıklamalar yapmışlardı. Ayrıca önümüzdeki süreçte Türkiye'nin gerek tahıl gerekse diğer girişimlerde rolünün devam etmesi gerektiğini ve kendilerinin de bizi desteklediklerini söylediler, vurguladılar. Diğer taraftan tabii şu anda Avrupa'da bir enerji krizi var, tüm dünyada var. Özellikle güneydoğu Avrupa ülkelerine Azerbaycan ve Türkmenistan gazının ulaştırılması konusunda şu anda yoğun bir çalışma var, temaslar var farklı formatlarda. Bu konuda Türkiye'den destek beklediklerini söylediler. Yani enerji krizi konusunda da Türkiye kilit bir ülke haline geldi yapıcı rolüyle ve enerji konusunda doğal gaz ve petrol konusunda bir hap olması sebebiyle. Ama biz bu tabi özelliğimizi özellikle insanlığın ve ihtiyaç içinde olan ülkelerin yararına kullanmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan tabii hepsiyle ayrı ayrı ikili ilişkilerimizdeki bazı konuları gündeme getirdik. Avrupa ülkelerinin dışişleri bakanlarıyla ya da onlardan mevkidaşlarımla yaptığım görüşmelerde bu yaşanan sorunları gündeme getirdik. İşte savunma sanayii konularını gündeme getirdik. Diğer ikili ilişkilerimiz, ekonomik ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi, yani bir de bölgesel konularda da görüş alışverişinde bulunduk. Hepsi ayrı ayrı verimli görüşmelerdi diyebilirim özetle' ifadelerini kullandı.