Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgını ile birlikte hayatımızın pek çok alanında değişimler oldu. Evden çıkmama, sosyal mesafelenme, işe gidememe ya da salgına rağmen çalışmak zorunda olma, okula gidememe…

Tüm bu özgürlüğün kısıtlanmasına bir de gerçek bir yaşamsal tehdit olarak salgın hastalık eklendiğinde stres ve kaygının had safhada hissedilmesi çok olağan. Böyle olağanüstü günlerde ruh sağlığı öncelik sıralamasında gerilerde olsada, ilerleyen zamanlarda en önemli sorunlarımızdan biri haline gelebilir.

Öncelikle kaygının diğer tüm duygular gibi insana ait, doğal ve sağlıklı bir tepki olduğunu belirtmek isterim. Bu şartlar altında 'kaygılanmayacağım, ben çok rahatım' demek veya demeye çalışmak bizi daha da yoracaktır. Evet kaygılanacağız, kaygılanacağız ki önlemlerimizi alabilelim. Bununla ilgili pek çok bilim insanın verdiği tavsiyelere (örn. El yıkama, kalabalıkta durmama, sağlıklı beslenme vb. ) uyacağız. Ancak bazen alınan tedbirlerin yetersiz olduğunu düşünme, salgının gidişatı ve tedavisi ile ilgili belirsizlikler korku ve kaygımızı arttırabilir. Öncesinde hiç yakınması olmayan kişilerde dahi uykusuzluk, endişe, karamsarlık, titizlik ve kontrolcülük başlayabilir. Daha önceden psikiyatrik tedavi alan kişilerin yakınmalarında alevlenmeler görülebilir. Peki neler yapabiliriz ?

Öncelikle haber kaynaklarımızı doğru ve yalın seçmeliyiz. Önümüze her düşeni okumak, izlemek bilgi kirliliği ve gereksiz uyaran demektir. Kaygımız nedeniyle elimizden telefonu düşürmüyor yada sürekli haber programları seyretmek istiyor olabiliriz ancak bu kaygımızı sadece arttırır. Sosyal medyada geçirdiğimiz zamanı kısıtlamak ve belli saatte haberleri izlemek en doğrusu olacaktır. Günü planlamak, çocuklar ve aileyle keyifli aktiviteler yapmak, sevdiğimiz insanlarla fiziksel olamasada görüntülü yada telefonla iletişimde olmak, zamansızlıktan okunmamış kitapları okuma, filmleri izleme vb aktiviteler yapılabilir.

Virüsten korunma için yapılabilecek temel şeylerin dışındaki uğraşlar ruh sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Stres ve uykusuzluk vücut direncini düşüren en önemli faktörlerden biridir. Dinlenmek, iyi beslenmek, evde hafif egzersizler yapmak hem beden hem ruhsal sağlığızınıza iyi gelecektir. Kaygı ile baş edemeyen kişileri profesyonel destek almalarını öneririm.

Bu insanoğlunun yaşadığı ilk salgın değil, neredeyse hiçbir ilacın olmadığı ve tıp biliminin bu kadar ilerlemediği zamanlarda bile insanlar bu salgınlarla başetmiş ve üstesinden gelmiştir. Elimizdeki teknoloji ve bilimle bu salgının en kısa sürede üstesinden gelineceğine inanıyorum. Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle…