Eleştirirken haddi aşmak!

Ülkemizde ya özgürsünüz! Ya da özürlüsünüz!

Özürlü den kastım engelli değil hayata, dünyaya, tarihe ve İnsana şaşı bakma kendi kafasında bir dünya kurup buna göre yaşayan zavallı diyebileceğimiz insanlardır.

Ülkemizde herkes elbette hür ve özgür yaşamalı ama bu özgürlük insanlara hakaret etme, küfür etme, halkı kin, nefret ve şiddete teşvik edici asla olmamalı çünkü eleştiri dediğimiz şey yanlış gördüğümüz sorunları ortadan kaldırmak içindir. Yoksa eleştiriyorum, özgürüm diyerek bir ülkeyi yönetenlere, seçilenlere ahlak ve edepsizce eleştirmek asla ve asla özgürlük kılıfına sığmaz.

Bu tür arkadaşları sosyal medyada bile tahammül edemiyorum ve genelde engelliyorum. Bazıları var onlar beni güldürdükleri için engellemiyor bizzat birilerini savunmak için ne kadar çok yalan ve hurafelere inandıklarını görüp beynimi kullanmaya nasip eden Allah'a şükrediyorum.

Genel ve yereli eleştirmek!

Bir dönem ak parti içindeyken bile zaman zaman çok sert eleştirilerim olmuştur. Bu eleştirilerimden rahatsız olan kraldan fazla kralcı malum zihniyetteki arkadaşlar şahsıma zarar verici davranışlar sergilese de eleştirdiğim aklıselim insanlar bizzat arayıp meseleyi açıklamaya çalışmışlardır.

Hükümeti, Belediye başkanını beğenmemek onları eleştiriyorum diyerek şehri ve ülkeyi birbirine düşürecek cümleler kurulamaz.

Siyasette özelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun zamandır siyasilere karşı kullandığı dil ve söylem bazılarına kötü örnek olduğu kesin. Elbette siyasette her siyasinin benzer cümleleri olsa da bu son dönemde muhalefet açısından normal karşılandı çünkü karşıdan çok ağır cümleler gelince cevapta ona benzer oluyor.

İşte bu doğru değildir. Öncelikle büyükler dikkat edecek sonra tabana doğru bu kirli cümleler yok olacak.

İşte anlatmaya çalıştığım konu şu biz büyük bir tarihi olan büyük bir milletiz.

Bize küçük hesaplar küçük beklentiler için doğruyu yanlış, yanlışı doğru dememize gerek yok!

Bende çok kızıyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın beş para etmeyecek bazı atamalarına ama devlet ve kurum zedelenmesin diye sessizliğe tercih ediyorum.

Sonuç olarak demem o ki seçilerek göreve gelenler seçimle giderler.

Eğer seçileni beğenmiyor isek bir sonraki seçimde oy vermeyiz hatta kazanmaması için çalışırız. Ha buna rağmen tekrar seçiliyor ise yine yapacağımız şey saygı duymaktır. Değilse halkı sövmenin anlamı yok.

Bu seçimle gelen her yerde böyledir. Büyükşehir belediyesinde de..

Özgürlük asla İnsanların kılıf olarak kullanarak milleti ve devleti zarar verecek durumda kullanılmamalı.

Edep güzel şeydir.