KAYGAN  ZEMİN

Üzerine basılan yerin sağlam olup olmadığından emin olunması fayda getirir, zarar getirmez. Bilinip görüldüğü gibi, zeminin kaygan olması, dikkat etmeyenin tepe taklak olmasına sebep olur. Kayıp düşünce ciddi zarar görülür. Düşülmediğinde de, kurtulma sevinci yaşanır.

Bu kötü akıbetten kurtarmak maksadıyla, insanların zarar görmemesi için bazı yerlerde uyarıları görürüz. Ki insanlar kaymasın.

Bütün canlılar, özellikle insan akıllı bir varlık olarak, kayıp düşmeyi daha iyi bilir. İstenmeyen böyle bir durumla karşılaşıldığında canın yanmasının yanında, maddi,ruhi, ailevi, sosyal zararlara maruz kalınacağı idrak edilir. Öyle de olması gerekir.

Mekan sahiplerinin, insanların kaymaması için, zeminin durumunu gösteren uyarı işaret ve levhaları koyduğu gibi; mülkün sahibi olan, her şeyi yaratan ve yaşatan Allah Taala'da dünya zemini ve hayat çizgisi üzerinde uyarılar da bulunmuştur.

O, insanı da yaratmış, ona sevgisinden katmış ve ona halifem demiştir. Bu hitaba kulak verenlere Müslüman denmiştir. Müslümanlar Allah'ın uyarılarını dikkate alacaklarını Müslüman olurken ifade etmişlerdir. Yani, Kelime-i Şahadet'te ve Kelime-i Tevhit'te.

Artık Müslüman olanın işi, diğerlerine göre, kolaylaşmıştır.

Ne var ki, Müslüman, insan olarak acelecidir. Onun da hisleri vardır. O da arzu ve istek sahibidir. Bu özelliklerinden dolayı, Allah Taala tarafından ayrıca bu konularda da uyarılmıştır. Ki, hem dünya hayatında, hem de ahret hayatında ayağı kayıp, tepe taklak olmasın. Mahcup olmasın. Yüzü kızaracak hale düşmesin. Zarar görmesin.

İşte bu konuda Allah Taala'nın uyarılarından bazıları:

' Size apaçık deliller geldikten sonra, eğer yine de yan çizerseniz, bilin ki Allah. Gerçekten mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.' (Bakara/209)

' Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak (larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahiret de) sizin için büyük bir azap vardır.' (Nahl/94)

' Sonra bunun ardından kalpleriniz yine katılaştı, taş gibi; hatta daha katı oldu. Çünkü taş vardır ki içinden ırmaklar fışkırır. Taş vardır ki yarılır da içinden sular çıkar. Taş vardır ki Allah korkusuyla (yerinden kopup) düşer. Allah yaptıklarınızdan hiçbir zaman habersiz değildir.' (Bakara/74)

' O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazançlarına şahitlik eder.' ( Yasin/65)

Sağlıcakla kalın.