Saygıdeğer okuyucularım
Başına buyruk hareket eden insan, hep canını yakmıştır. Kendisi ve diğer insanların bazıları bundan ders çıkarmamıştır. Bu hep böyle devam edegelmiş. Hala da böyle.
Diğer insanlar bir yana, Müslümanlar da öyle. Hz. Peygamber ve Raşit Halifeler dönemi ile bazı tarihleri çıkaracak olursak, acı ve gözyaşı, kardeş kavgası ve huzursuzluklar yaşanır olmuş. Bir Allah'ın kulu çıkıp ta; biz ne yapıyoruz? Deyince, sesini duyan ve gereğini yapan olmamış. Hep bilgiç bilgiç konuşulmuş. Şimdi olduğu gibi.
Nasıl bir Müslümanlık ki ; ' Allah'ın ipine sarılın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Siz birbirinize düşman iken biz sizin kalplerinizi ısındırdık.' ' Eğer böyle olmazsanız gücünüz gider, zayıflarsınız' açık bildirileri unutur. Bu kadar mı olur?
Koskoca imparatorluk elden gitmiş. Kurtuluş savaşı yapılmış. Çanakkale savaşı yapılmış. Komünizm gelmiş, kardeşlerimizle bağlar kopmuş. Kıbrıs savaşı yapılmış. Bosna Hersek'te soy kırımı yapılmış. Milli birlik ve beraberlik için onca emek veriliyor. Vatanın bölünmezliği için onlarca can feda ediliyor. Hala daha durup düşünme yok mu? Covid belası geldi, evlere kapandık diye bas bas bağırılıyor. Şimdi de KUDÜS ve MESCİD-İ AKSA işgali ve zulmü ile bir avuç din kardeşimize soy kırımı yapılıyor. Yüreğimiz yanıyor. Ey vefa neredesin? Mirasyedi olamayız. Zira tarihimize ve medeniyetimize henüz katkımız yok. Ancak, geçmişle övünüyoruz. Oyula eğlenceyle, lak lakla bu günlere geldik. Yine akıldanelik yapılıyor. Olmaz efendim, bu böyle olmaz. ' Lafla peynir gemisi yürümez sözü' bizim sözümüz. 'Peynirrr' diyerek pişkin pişkin sırıtmakla da olmuyor.
Hele hele; 'Karda kayak yapamadık, nerde o eski kışlar, şu Covid belası da nereden çıktı, keyfimizce eğlenemedik', veya 'yaz geliyor, fazla kilolarımdan kurtulmalıyım', laflarının çare olmadığı artık bilinmelidir. Yoksa gelecek, ferdi ve sosyal açıdan çok can yakıcı olabilir.
Tabi ki moral güce ihtiyaç vardır. Tabi ki eğlenme ve seyahate lüzum duyulmalıdır. Ama bunlar uğruna Allah ve Peygamberi ile kavgalı olmamak gerekmez mi? İnanç birliği içinde olan insanların, bir birlerine düşman olmaması gerekmez mi? Saygısızlık yapması doğrumu? Dini, Vatanı ve Devleti ile problem yaşamak veya lakayt davranışlar içinde olmak doğru mu? Bilgiçlik taslayarak, lafazanlıkla işleri yürütmemek gerek. Ben de Müslümanım, bende devletini, vatanını seven biriyim demekle çözülmez bu işler. Tıpkı, hastalığını kabul eden hastanın, ilaç kullanmadan iyileşemeyeceği gibi.
Bakın Yüce Mevla'mız ne diyor:
' o gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Elleri bize konuşur, ayakları da kazandıklarına şahitlik eder.'(Yasin/65)
' Yoksa onların sırlarını ve gizli konuşmalarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil, yanlarındaki elçilerimiz (melekler) yazmaktadırlar.' ( Zuhruf/80)
Sağlıcakla kalın.