Güneşin birçok yararlı özelliği vardır, ancak güneş cilde zarar verebilecek üç tip ultraviyole (UV) ışık yayar ve cilt kanserlerine (bazal ve skuamöz karsinom, melanom) ve görme problemlerine (katarakt ve maküler dejenerasyon) neden olabilir.
GÜNEŞE MARUZ KALDIĞINIZDA NE OLUR?
Yanık cilt hassasiyeti: İyileşmiş yanıklar veya cilt greftleri güneş ışığına karşı son derece hassas olabilir ve güneşte kısa bir süre kalsanız bile şiddetini arttırabilir. Yanık yaralanmasından sonra güneş hassasiyeti bir yıl veya daha uzun sürebilir. Ayrıca, bazı ilaçlar güneşe daha duyarlı olmanıza neden olabilir.
Pigmentasyon: Cildimizin rengi, her birimizin cildimizde sahip olduğu melanin miktarı ile ilgilidir. İkinci derece veya daha derin yanık hasarı olduğunda, cildin pigmenti etkilenir; çünkü melanin epidermiste (cildin en dış tabakasında) bulunur. Yanık yaralanması ile bu pigment kaybolur. İyileşme ile pigment geri dönebilir, ancak bu süreç tahmin edilemez. Genellikle, yeni iyileşen cilt pembe ve pigmentsiz görünür. Yara olgunlaştıkça, cilt pigmenti geri kazanabilir. Yanık yarası ne kadar derin olursa, yeniden pigmentasyon süreci yavaşlar. İyileşen cilt olgunlaştıktan sonra renk farkı olup olmayacağını tahmin edemeyiz. Bazı insanlar daha açık bir cilde ve bazıları daha koyu bir cilde sahip olabilir.
Isı çarpması / Dehidrasyon: Vücudunuz ter bezlerini aşırı ısındığında kendini soğutmanın bir yolu olarak kullanır. Ter gözeneklerinizden çıkar ve vücudunuzu buharlaştıkça soğutur. Deri grefti gerektiren derin ikinci derece yanıklarda veya yanıklarda iyileşmiş cildinizde ter bezleri olmayabilir ve terleme yeteneğiniz sınırlı olabilir. Normal olarak terlemeyen büyük yanık yaralanmaları olan kişiler, yüksek sıcaklıklara veya fiziksel eforlara maruz kaldığında ısı tükenmesi veya sıcak çarpması riski artabilir. Sıcak çarpması belirtileri şunlardır: zonklama baş ağrısı, baş dönmesi, sersemlik hissi, bulantı / kusma, sıcağa rağmen terleme eksikliği, susuz kalma hissi. Dehidrasyon, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kadar su olmadığında gerçekleşir. Aşırı ısındığınızı düşünüyorsanız, daha soğuk bir sıcaklığa veya gölgeye geçin ve su için.
CİLDİNİZİ GÜNEŞE MARUZ KALMAKTAN NASIL KORUYABİLİRSİNİZ?
Yanık yaralanmasından sonra normal aktivitelerinize (örneğin dışarıda yürümek, yürüyüş, yüzme, bisiklet, bahçecilik) geri dönmek önemlidir ve şiddetle teşvik edilir. Bununla birlikte, uzun süre dışarıda olmayı planlıyorsanız, tüm güneş koruma yöntemlerini kullanmak cildinizi korumanın en iyi yoludur. Dermatologlar (cilt doktorları), güneşe maruz kalmayı sınırlamak ve güneş hasarıyla mücadele etmek için güneşten kaçınma, koruyucu kıyafetler ve güneş kremi / güneş kremi kombinasyonunu kullanmanızı önerir.
-Güneşli veya bulutlu günlerde bile her gün, her yıl güneş kremi uygulayın.
-SPF 30 veya daha büyük bir güneş kremi kullanın.
-Sizi hem UV-A hem de UV-B ışığından korumak için geniş spektrumlu bir güneş kremi kullanın.
-Suya dayanıklı güneş kremleri kullanın.
-Genellikle bir avuç güneş kremi cildinizin tüm açık alanlarını kaplar.
-Bebekleri doğrudan güneş ışığından uzak tutun. Amerikan Pediatri Akademisi, bebeklerden, giysilerin korunmasının yetersiz olduğu yüz ve ellerin arka kısmı gibi küçük alanlar için güneş koruyucu kullanılmasını önerir. Genel olarak, çinko oksit veya titanyum dioksit içeren ürünler daha az tahriş edicidir.
-Güneş kreminin cildinize nüfuz etmesini sağlamak için dışarı çıkmadan 30 dakika önce güneş koruyucu uygulayın.
-Güneş kremini her 2 saatte bir ve yüzdükten / yoğun terledikten / havluyla kuruduktan hemen sonra tekrar uygulayın. Bu aynı zamanda suya dayanıklı güneş kremlerinin kullanımı için de geçerlidir.
-Dudaklarınızı güneş koruyucu içeren SPF 30 veya daha büyük bir dudak balsamı ile kaplayın ve sık sık tekrar uygulayın.
-Güneş kremini uygularken kulaklarınızı, ayaklarınızı, ellerinizin arkasını, boynunuzu ve kel noktalarınızı unutmayın.
-Yüz için tasarlanmış güneş koruyucu genellikle gözenekleri tıkamaz ve sivilcelere neden olmaz ve diğer güneş koruyucularından daha iyi olabilir.
-Koruyucu kıyafetler kendinizi ve iyileşmiş cildinizi güneşten korumanın iyi bir yoludur. Tüm kumaşların ve giysilerin koruyucu olmadığını bilmek önemlidir. Zararlı UV ışınlarından korunma aracı olarak kıyafet seçerken aşağıdakileri göz önünde bulundurun:
-Kumaş örgüsü ne kadar sıkı olursa, koruma o kadar iyi olur. Örneğin, denim ve yün gibi kumaşların daha sıkı bir örgüleri vardır ve keten gibi daha hafif kumaşlardan daha iyi koruma sağlar.
-Gevşek giysiler sıkı veya gergin kıyafetlerden daha iyi koruma sağlama eğilimindedir.
-Islak kumaşlar kuru kumaşlardan daha az koruma sağlar.
-Sentetik ve yarı sentetik malzemeler ağartılmış veya rafine pamuklardan daha iyi koruma sağlama eğilimindedir.
-Güneş gözlüğü ve geniş şapkalar sizi koruyabilecek aksesuarlardandır.
Herkese sağlıklı haftalar dilerim.