Kılıçdaroğlu'nun Aydın Ziyareti Başarılı mı?

Geçtiğimiz hafta Aydın ve İlçelerinde bir dizi program için Aydın'a gelen CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu odalarla da bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu kadar sorun ve halkın tamamen yönetenlerden çözüm bekler hale geldiği bir ortamda mütevazi, sakin ve kesinlikle halk yardakçılığından uzak ve değişen seçim sisteminin mecbur kıldığı ittifak anlayışına uygun bir dil geliştirmiş olması ve tamamen konuşması bu anlamda olması takdire şayandır.

Son yıllarda siyaset ve yönetim sisteminde moda olan ' biz iktidara gelirsek siz karşıdan bakacaksınız' algısı bu ülke için en ciddi sorunlarından bir tanesidir.

Her partinin içinde olmazsa olmaz ' şahinler!' vardır ve onlara göre diğer parti ve partililer eldir! Yani o kendi iç dünyasında tek başına ' dünyaya kurtaracağını inanır ancak gerçekte kendini bile kurtarması mümkün değildir!'

Elbette bu açıdan bakarsak yazılacak söylenecek çok şey var ancak bugün mevzu Sayın Kılıçdaroğlu'nun bizimle yaptığı toplantıda ne dediği ve benim ne anladığım..

Bir kere şu cümlesini tarihe not etmeliyim!

Dedi ki Sayın Kılıçdaroğlu ' değerli toplum önderleri biz Millet ittifakı olarak ülke sorunlarına iyi biliyoruz ve çözümü de talibiz. Bugüne kadar bu sistemden en çok mağdur olan köylü esnaf ve sanatkarlardır! Ve iktidar en çok da bu kesimden oy almıştır. Biz diyoruz ki seçim olmadan bu sistem bu yükü taşıyamıyor dolayısıyla hemen sandık önümüze gelmeli dağılan ekonomi ve devlet yönetimi tekrar toparlanmalıdır. Seçim yapalım eğer sizler yine mevcut sistem ve hükümete oy verirseniz bizde eyvallah siz ne dediyseniz başımızın tacı deriz yani demem o ki biz sizler için kapı kapı geziyoruz eğer siz halinizden memnun iseniz ne diyebiliriz! Demokrasinin gereği halka inanmak ve güvenmektir.' dedi

İşte sayın Kılıçdaroğlu bu bakış açısıyla ve altını doldurduğu alt başlıklarla siyaset üretmeye ve sorunlara çözmeye talip olduğunu net cümleler ile yaparken hiç bir cümlesinde yarınlarda ittifak kuracağı partilere zor duruma düşürecek hiç bir görüş ve beyanı olmuyor. İşte bu belki de CHP tarihinde bir ilktir. Bu bakış ve görüş açısı gelecekte ülkemiz ve milletimiz için büyük bir şanstır.

Hükümetin ' yeni Türkiye' söylemine katılmadım ama CHP için ' Yeni CHP' der isek bu oluyor çünkü 2012 yılında aldığım karar şöyleydi 'ben bundan sonra her partiye oy verebilirim!' işte benim gibi düşünenler için ana muhalefet partisinin oy sayısını ve anlamaya çalıştığı kesimleri artırması yani dar alanda kısa paslardan vazgeçmesi yarınlarda ülkemiz ve milletimiz için iyi goller izleyeceğiz demektir.

Elbette herkes memnun kalmamıştır bu zaten mümkün değil ancak bizimle yaptığı toplantıda benim aldığım izlenim genel merkezler ve parti kurmayları iyi mesai yapıyorlar.

Elbette çalışana Allah verir.

Ben CHP il başkanı, Milletvekilleri ve Büyükşehir belediye başkanı Özlem hanıma bu programları için teşekkür ederim.

Siyasette yarınlarda daha çok gelişmeler yaşanacak elbette her parti karşı tarafa çökertmek için bir şeyler yapacak ama esas kazanacak olan oyun planlayan değil halkı anlayan ve anlatabilenler olacaktır. Bu konuda ben ana muhalefetin izlediği stratejiyi olumlu buldum ve her gün daha çok güzel şeyler olacak algım oluştu.