'Ağustos sonu kongrelerimiz kaldığı yerden devam edecek' dedi, Sayın Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan…

Bu cümlenin altındaki beklentileri birkaç tüyo ile açıkladı; öncelikle 'Halktan uzak olanlarla devam etmeyeceğiz. Toplum içinde adaleti temsil kabiliyeti olanlar öncelikli, eski yeni yoktur parti çatısı altında görev alacaklar' dedi.

Hayretle müşahede ediyoruz ki; yeni kurulan partilere geçmiş, vaktiyle il koordinatörü olanların kurduğu yönetimler devam ediyor. Bu nedenle soruşturma geçirip ceza almayan memur gibi kendini zihninde aklasa da toplumsal önyargılardan sıyrılamıyor kimileri. Bu nedenle kongre süreçleri daha güçlü yönetimlerin devreye alınmasını sağlayacak. Güven ve samimiyetin güncellenmesi gerekiyor, teşkilatların 2023 için yapacakları çok iş var.

Yeni kurulan partilere giden isimlerden tanıdıklarımız var, kurucu genel merkez kadın kolları başkanı Selma Aliye Kavaf, Afyon milletvekilliği yapmış arkadaşımız Hatice Özkan kadın kolları başkanlığı yapıp il başkanı olmuş arkadaşımız, uzun yıllar bakanlık yapmış isimler ve diğerleri..Kararlarını sorgulayacak değilim lakin millete hizmet etme fırsatı bulmuş, onore edilmiş bakan olmuş insanların, içinde bulundukları beklentileri anlamamız zor görünüyor.

Bir de yeni partilerin yeni il başkanlarının iktidar partisinin il başkanı gibi açıklama yapmalarına gülmeden geçemiyorum. Düne kadar söylediklerini ısrarla inkar edişleri ister istemez dünlerde de aynı yere ait değilmişiz aslında dedirtiyor.
Yeni partiler muhalefette aynı çizgide birleştiler: 'Erdoğan gitsin yeter'! Başkana duydukları muhalefet zihniyetleri, yan yana gelemez dediklerimizi, aynı masa da birleştirdi. Arkadaşlarımızın bunları nasıl hazmettiğini esefle takip ediyoruz.

Yeni yüzler il başkanlıkları için adaylıklarını açıklıyor, parti içi muhalefete çarpacağını düşündüğümüz bu girişimler, nasıl sonuçlanacak hep birlikte göreceğiz.

Gerçi yüzler değişse de olaylar değişmiyor. Siyasette yıllarca kadın temsilinin artması mücadelesini vermiş birisi olarak, daha çok kadının yönetimlerde yer almasını, daha yetkin görevlerde olmasını arzu ediyoruz. Kotalar koyup aman iki üç kadın iki üç genç de bulunsun mantığı geleceğe siyasetçi yetiştirmiyor. İstişare kanallarını açık tutacak yönetimler bekliyoruz: Gönülleri ve kapıları açık olan.

'Dünya nüfusu azalsın' projeleri kuran üst aklın var olduğu bir dünyadayız. Dünyaya adaleti ve Allahın ismini taşımayı görev addetmiş Osmanlının torunları olarak, herkes gibi davranamayız. Lut kavmine su taşıyan hibe kredilerin çığ gibi büyüdüğü günlerdeyiz. Uyanık olmak zorundayız. Her tarafımızın düşmanlarla çevrili olduğunu bilmek hiçbirimize sürpriz değil.
Covid 19 sürecinde yöneticiler hata yapsın diye elini ovuşturanlar, unutmasınlar ki hepimiz aynı gemideyiz. Tüm dünyaya yardım ederek ekmeğini bölüşen Türkiye, geleceğin lider ülkesi olma konumunu her geçen gün güçlendirmektedir. Görelim ve övünmekten imtina etmeyelim.