Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, 'Salı günü yapılacak görüşmeler neticesinde tekrar görüşebiliriz. Yarın verimli bir sonuç alınamayacağı için Genel Kurulu toplantıya çağıramayacağıma ifade etmek isterim' dedi.
TBMM Başkanı Şentop, TBMM'de gazetecilere açıklama yaptı. Şentop, TBMM'de CHP'nin Cumartesi günü kapalı toplantı olması yönünde talebinin olduğunu hatırlatan gazeteciye, İdlib'te 33 şehidi olduğunu belirterek, 'Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum' ifadelerini kullandı. Şentop, geceden beri İdlib'de yaşananları takip ettiğini belirterek, 'Türk Silahlı Kuvvetlerimiz saldırıyı gerçekleştiren rejim güçlerine karşı büyük operasyonlar gerçekleştirdiler, bunlar devam ediyor. Bölgede gerginliğin tırmandırılması, bölge barışına daha kötü şekilde etkileyecek tablonun ortaya çıkmaması için uluslararası hukukun vermiş olduğu imkanlar içerisinde Türkiye gerekeni yapacaktır ve yapıyor. Uluslar arası alanda temaslar, görüşmeler devam ediyor' şeklinde konuştu.
CHP olağanüstü toplantı çağrısına ilişkin olarak Şentop, 'İç tüzük 7. maddesine göre Meclis'teki milletvekili tam sayısının beşte biri üzerinde milletvekilleri Meclisin olağanüstü toplantıya talep edebiliyor. Tatil ve ara vermede yapılan bir talep. Bu talep üzerine otomatik olarak olağanüstü toplantı gerçekleşmiyor. Bu konuda Meclis Başkanı'na yedi gün içerisinde toplantıyla, taleple ilgili yerine getirme konusunda iç tüzük düzenleme içeriyor' diye konuştu.
Parti Grup Başkanvekilleri ve Bakanlarla görüştüğünü kaydeden Şentop, 'Bu taleple hedeflenen şey esasen olan biten konusunda detaylı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgilendirilmesi. Bunun olabilmesi için de ilgili Bakanların burada bulunması gerekiyor. Milli Savunma Bakanımızı bölgede faaliyetleri koordine ediyor, takip ediyor. Dolayısıyla yarın yapılacak bir toplantıda yürütmeden bir temsilcinin bulunması, Genel Kurulumuzun bilgilendirilmesi imkanı gözükmüyor. Ayrıca bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay imzasıyla Salı günü Milli Savunma Bakanı'nın iç tüzük 59/2 gereğince Genel Kurulu bilgilendirilmesini ilişkin talep geldi. Bu çerçevede Salı günü verilecek bilgilerin niteliği ve niceliği bakımından Meclisimizi daha çok tatmin edecek bir görüşmenin yapılabileceğine dair kanaatim var. Yedi günlük sürede Cuma gününe kadar devam ediyor. Salı günü yapılacak görüşmeler neticesinde tekrar görüşebiliriz. Yarın verimli bir sonuç alınamayacağı için Genel Kurulu toplantıya çağıramayacağıma ifade etmek isterim' dedi.
Ortak bildiri konusunda Şentop, 'Grup Başkanvekilleri görüşüyorlar. Ortak meclisin bu konudaki hem başsağlığı temennisini ileten hem de kararlığını ifade eden bildiri olabilir. O konuda çalışıyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi tüm siyası partiler bu konuyu yakından takip ediyor, herkes elindeki bilgileri değerlendiriyor. TBMM ordumuzun arkasında, sonuna kadar büyük kararlılıkla her zaman olduğu gibi duruyor. Türkiye bundan büyük zorlukları aştı, bu zorluğu oda aşacaktır' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TBMM'de bilgilendirme yapmasına ilişkin soruya Şentop, 'Hükümet sistemi değişikliğinde gerek Anayasa gerek iç tüzükte Sayın Cumhurbaşkanı'nın bilgilendirme yapmasına dair düzenleme yok. Cumhurbaşkanı Yardımcılarının ve Bakanların Meclis Genel Kurulunda gerek Meclisin talebi gerek kendi talepleri üzerine bilgilendirme yapma imkanı var' diye konuştu.
'Salı günü olağanüstü toplantı talebi karşılanmış olacak mı?' sorusuna Şaetop, 'Mahiyeti itibariyle ikisi farklı. Millet Meclisi sürekli toplantı içinde, tatil ve ara vermeler dışında. Yedi günden fazla süre ara verme söz konusu olduğu için yedi gün ile ilgili sınırlama getirilmiş. Esasen bu olağanüstü toplantıya çağırma tatil ve ara verme zamanları için düzenlenmiş. Salı günü yapılacak şey olağan toplantıdır. Olağanüstü toplantıyla ilgili hukuki, teknik hususu ise yazılı olarak ileteceğim' şeklinde konuştu.
Dünyada tepkilerle ilgili soruya Şentop,'Türkiye daha önce dünyada yaşanan acı tecrübelerin olmaması için gayret gösteriyor, insani amaçla bu gayreti gösteriyor. Birleşmiş Milletler'in sonuç alıcı bir inisiyatif alması lazım. Burada bulunan insanların ölümden, katliamdan korunacağı bir ortamın tesis edilmesi, uluslar arası kamuoyu ve kurumların mecburiyetindedir. Türkiye'nin NATO üyesi olması hasebiyle de NATO ülkelerinin Türkiye'ye karşı bir sorumlulukları var. Türkiye sadece NATO'nun görevlerini yerine getiren, yükümlülük taşıyan ülke değil, aynı zamanda diğer NATO üyesi ülkeler gibi bir takım talepleri, yetkileri olan bir ülkedir. Hem uluslararası kuruluşların Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye'yi yanız bırakmamaları hem insani hem de hukuki bir zorunluluk olduğunu belirtmek isterim' ifadelerini kullandı.