RUHUMUZU AÇ BIRAKMIYALIM

'Montaigne'nin dediği gibi talih insana bütün nimetlerini verse bile, onları tadabilecek bir ruh gerekir... Bizi mutlu eden asıl sey bir şeyin sahibi olmak değil, tadına varmaktır...Iste bize yaşam boyunca ikram edilen nimetlerin tadına varabilmek için ilk olarak yaratılışımızında oluşumuzunda özü olan ruhumuza bedenimizden çok daha iyi bakmamız gerektiğidir... Çünkü biz bedenimizle değil ruhumuzla insanız... Egitimlerim sirasinda okudugum ve yine egitimci olarak katildigim her platformdada yuksek sesle dile getirdigim kendi ruhum ve hayatım icinde bolca kullanıp uyguladigım bir söz vardirki; Lütfen sizde hayat heybenizin içine atıp yüklenin Ruhunu besle büyüt ve eğit... Bedenin senden, her nefeste biraz daha uzaklaşacak ama ruh ezeli ve ebedi hayatta hep seninle olacak...Ruhun ac kalmasi degilmidir ;ofkeye meydani birakan ve ofkedirki karaciğeri uzer ve yorar...Ruhun ac kalması degilmidir üzüntüyü büyüten ve üzüntüdür ki akcigerimizi yavaş yavaş küstüren...Ruhumuzu ac bırakmak degilmidir kıskançlık bencillik ikilisine sonuna kadar kapıları açıp ikili ilişkilerimizi yaralamalarina karsı koyamamak... Ruhumuzu ac bırakmak degilmidir dozunda olması gereken hırsın sınırlarını unutup, frenini patlatip, yararlı bir amaca istikrarli giderken amacın ne olduğunu unutup yakıcı yikıcı yırtıcı bir hayvana donusmek.. Ruhumuzu doğru beslemediğimiz sürece bedenimiz için ne kadar doğru beslenirsek beslenelim birseyler hep eksik kalacak hep tamamlanmaya ihtiyaç duyacak tıpkı temeli saglam olmayan duvarlarıcatladıkca üstüne sıva atilıp kapatilan bir bina gibi gorunuste muhtesem ama temelde yıkılması kacınılmaz ... Ruhu ac bırakmak veya yanlış beslemek bedeni ac bırakıp yanlış beslemekten çok daha büyük bir yanlıştır hatta bana göre cinayetdir...

Bizi mutluluğa götürecek olan hoşgörüyü ve tabiki en önemlisi sağlığı kısa sürede uzun vadeli yetecek şekilde yakalamak için ruhun almasi gereken gıdalar nedir... Inanmak, sevmek ,özür dilemek ,affetmek, dua etmek sukût etmeyi bilmek, okumak ,güçlü-güçsüz kavramını ,haklı-haksız kavramına cevirmek. Tatlı dil ,güleryüz, egosuz hayat, sadece ben demekten vazgeçmek..

Mutlu haftalar dilerim