Demokratlar Grubu Derneği Kurucu Başkanı Samet Ocakoğlu, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
'Maküs talih göndermesi ve işten, tehdit algısı kötü ise ki öyledir, bu bir felaket haberi ve şifreli tebligattır. Acaba, bu hazin olaylar, kaygılandırıcı örnekleriyle gündem yapılınca, şu konuşulan maküs talihin aslını yaşamış olanlar ve manevi türbedarlar ne his ediyorlar?
Hiç düşünülüyormu ?
14 mayıs 1950' de türk demokrasi tarihinin en muhteşem abidesini diken ve yarattığı büyük eserini, milli irade ilkesini müdafa bilinci ile taçlandırarak ve bereketleriyle gelecek nesillere armağan ve emanet etmiş soylu kişilikli ecdadımız, bu şanlı tarihin yıldönümünden yayılan aydınlığın ve umutların, milletin ve ülkenin bahtını karartmış hain 27 mayıs 1960 darbesinin yürek yakan sızıları ile birbirine karıştığı bir iklimin yarattığı yürek yakmalarını mutlaka his ediyor.
Bizlerin bir öyküsü var.
Biz, bu öyküyü yaşadık hatta yazdık.
14 mayıs' ın 70.yıldönümünde demokrasi ve milli irade gündeminde bugün türkiye ' makus talih ' başlığında ne konuşuyor?
'Makus Talih' ne demek?
'' Nedir Bu Makus Talih ?
Tarih ve bu topraklar, bizler ve milli irade ilkesine gönülden bağlı olanlar bu hatırlatmaları ve emsal göndemelerini hak ediyor mu?
Neden iş döndü dolaştı ve yine bizim yaramızı kaşır oldu ?
27 mayıs davamı, yıllar boyunca nasıl bir kararlılıkla sürdürdüğümü ve bu davada; çileden rahmet üretebilmek için nasıl bir yük sırtladığımı bir ben bilirim, bir Allah.
27 mayıs davamda önümde örülü aşılmaz duvarların ve adeta kaf dağının ardında gömülü kalmış haklarımız, halinin gerçek yapımcısı acaba kimdi?
İsteyen görmezden gelsin, isteyen görmezliğini ve duyarsızlığını sürdürsün ama 27 mayıs davamdaki büyük ve vahşi yalnızlıklarımda, her bir adımımla onurlu bir destan oluşturduğum gerçeğini ve bu talepteki haklılığımı, hiç bir şey örtemeyecek. vicdanlar var. Tüm bu süreçte bu hakkın sahiplerine ve o karanlığın mağdurları olan bizlere ne verildi acaba?
Hak ve hukuk adına bu çileyi onaracak hiçbir şey verilmedi.
' makus talih' denilen antidemokratik olgu için hukuk adına kabul edilebilir ve sindirilebilir tek bir cümle yoktur ve yazılmamıştır.
makus talih göndermesi karşısına konabilecek ve bu gönderme ile üstü kazınan yaralara derman verecek hiç bir şey yapılmamıştır.
çileye çekenlerin önüne ve vicdanına hak, hukuk ve adalet ilkeleriyle somut bir hüküm konmasını bu topraklar ziyadesi ile hak etmişken muktedir irade bu hakkı ihya eden girişimini abideleştirmekten maalesef kaçındı. böyle bir meselesi de olmadı.
bu öyküde çokça nema vardır, çokça konuşmalar vardır.
milletin ve vicdanının bu öyküye saygı ve vefa gösterenleri daima onurlandırmış ve mükafatlandırmış olmasına rağmen, ödülle mazhar olanların, darbe olgusuna ve vahşetlerine karşı mağduriyet açısından sorumluluklarını yerine getirdiklerini ifade etmek mümkün değildir.
diziler, canlandırmalar, yazılar ve çokça konuşmalar var öykümüze dair ama vicdanların kabul edeceği hukuki tek bir cümle yok.
neden böyle?
bizler, 27 mayısın gasplarına hak talep ederken çektiğimiz çilelerle dahi hukuka ve genç neslin hukuk bilincine hizmet ettik!
14 mayıs' ın 70.yıldönümünde alçak 27 mayıs darbesinin vahşetleri milli irade makamları için hala tehdit ve emsal oluyorsa,
bu olgu üzerinde iyi düşünülmesi gerekir ve 27 mayıs davamda hangi vazgeçilmezlere hizmet ettiğimiz gerçeği ile mutlaka yüzleşilmesi gerekir.
geç kalınıyor!!!!
buna mani olan nedir?
talep ettik, çünki öykü bir hikaye değildir.
gelin, bu eli boşta bırakmayın.
ve makus talih yorumları ile içimizin daha da açıtılmasına izin vermeyin.
tarihin bu talebini geri çevirmeyin, görmezden gelmeyin ve kendi geleceginizi tarihi onararak inşa edin. ve bu çile yolcularına minnet duyarak teşekkür edin.
hak vardır ama hukuku yoktur.
14 mayısın 1950' nin 70.yıldönümünde bu imanın hortlaması revamıdır? türk denokrasi tarihinin rızkı bu ifademidir?
tarihin gelecekten talebine karşı sorumluluk yerine getirilmelidir!
huzur, pişmanlıktan daha bereketlidir!
hep beraber inşallah.
bir şafakta zeybek sevdası *11*
' Başvekil Adnan Menderes, babamın arkadaşları ' sanatsal bilgi sunumu eserimin yeni etkinliğinin İstanbul' da, 14 ekim 2020 tarihinda resmi açılışı yapılacak düzende ve 14 gün sunum programı ile düzenlenmesi talep ve önerimi Kültür ve Turizm bakanlığına sundum.
Program önerimin,ülkemizin dirlik ve düzenine bereket getirmesi, sanatsal faaliyetimiz vesilesi ile eser içeriği öykünün milli amaçlarımıza ve fikir dünyamıza inşallah daha da hizmet etmesini diliyorum. başvurumun; ülkemiz sanatı ve sanatçılarına, içerisinden geçmekte olduğumuz bu zor günlerde hayırlı olmasını temenni ediyorum ve bu anlamlı girişimimin sanat aktivistleri için bir işaret fişeği olmasını diliyorum.
Öykü, emek, alınteri, gayret inşallah bizden, takdir milletten.
Hep beraber inşallah.