TÜRKİYE´NİN KONUT VE KİRACI SORUNU

Çok değerli okurlarım, sizleri saygı ve sevgi ile kucaklıyorum.

Bugün sizlerle Türkiye'nin çok önemli bir konusu hakkındaki görüşlerimi hükümete ilettiğim şekliyle sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Konu başlıkta da belirtildiği üzere 'Kiracılar için konut ihtiyacı' dır.

Bugün bu konu sadece bir barınma meselesi olmaktan çıkmış durumdadır.

Şöyle ki;
• Ev sahibi kiracı ilişkileri bozulmuştur.
• Her iki kesimin dışında toplumdaki kardeşlik duyguları zedelenmektedir.
• Hatta bu ilişkilerdeki bozukluk 'Suç' teşkil eden olaylara da sebep olmaktadır.
• Kiracıların ev sahiplerine, ev sahiplerinin de kiracılarına karşı güvensizlikleri velevki aralarında problem olmasa dahi sarsıcı bir hal almıştır.
• Kiracıların bütçelerinde gelir gider dengesini bozmuş, ay sonlarını açıkla kapatmaktadırlar,
• Ev sahipleri de başkalarının kira gelirini duydukça gelir hırsları kabartmaktadır.

Bu konu üzerinde daha birçok şey söylenebilir.

Biz şimdi Sayın C.Bşk.Yrd. ve önceki dönem Çevre ve Şehircilik Bakanı, şimdi ise TBMM Çevre ve Şehircilik Komisyonu Bşk Murat Kurum nezdinde yaptığım teklife gelelim.
Bu görüşler Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Özhaseki'ye de iletilecektir.

TEKLİFİM;

Sayın Cevdet Yılmaz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı
ANKARA

Sayın Cumhurbaşkanı yardımcımız, 22.Dönem AK Parti Milletvekilleri Whatsapp grubunda paylaştığım bir görüşümü sizinle de paylaşmak istiyorum.

Ekonomi genel hatları ile dengelerin tutturulabilmesi meselesidir.
Bu dengeler, içerdeki ve dışarıdaki oyuncular tarafından da zaman zaman kasıtlı olarak bozulabilir.

Türkiye bunu Rahmetli Menderes'ten beri çok yaşamıştır.

AK Parti döneminde de Ali Babacan önüne gelen fırsatları değerlendirmemiştir.

Zira döneminde enflasyon olduğu halde, rezerv paranın (dolar) değer kaybetmesine hiç aldırış etmemiş, Merkez Bankası'nın kanun gereği olarak 'istikrarı' koruma görevini yapmamasına göz yummuştur.
Burası hem ayrı ve bana göre de şaibeli bir konu olduğunu düşünüyor ve geçiyorum.

Şimdi esas konumuza gelecek olursak...

Türkiye'nin yaşadığı 6 Şubat depremleri büyük bir felaket getirdiği gibi bazı sorunları gün yüzüne de çıkarmıştır.

Deprem bölgelerinde meydana gelen konut, iş yeri, sanayi tesisleri ve hizmet sektörünün yatırımlarının yıkılması sadece deprem bölgesinde değil bütün Türkiye'de birçok ekonomik ve sosyal dengenin bozulmasını da beraberinde getirmiştir.

Bu bozulan dengeler içerisinde en önemlilerinden biri olan konut ve kiracı dengesidir.

Bu denge yıkıcı deprem ile birlikte o bölgeden ayrılarak Anadolu'ya göç edenlerle de gittikleri yerdeki dengelerin bozulmasında etkili oldular.

Böylece konut sahibi ve kiracı dengesi de ülke bazında bozulmuş oldu.

Peki bunun düzeltilmesi ve düzenlenmesi için neler yapılmalıdır.

1. İl, ilçe ve hatta beldelerde, belediyeye ait arsalar hemen kat karşılığı ihaleye çıkarılmalı,
2. İhaleler bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 16-20 şer daire olarak planlanmalı ve süratle ihaleye çıkarılmalı,
3. Her müteahhit aynı il, ilçe ve beldede ancak bir veya iki parselin inşaatını üstlenmeli,
4. Bu uygulama köylere kadar de indirilebilmesi için özel çalışmalar da yapılabilir.
5. Kat karşılığı belediye hissesine düşecek dairelerin satışı yasaklanmalı, sadece kiralama yapılabilmeli,
6. İnşaatların denetimi daha sıkı bir şekilde yapılmalı,
7. Kiralık ev ihtiyacına göre ihaleler sürdürülmeli,
8. Kiralama işlemleri için çok özel yönetmelik çıkarılarak, öncelikler belirlenerek, noter huzurunda açık ve şeffaf bir şekilde kiracılara anahtar teslimi yapılmalıdır.

Ayrıca;
Aynı uygulamaları 'Çevre ve Şehircilik' bakanlığı' tarafından da hayata geçirerek problemin çözülmesi hızlandırılmalıdır.

Belediyeler ve bakanlık tarafından bütün Türkiye'de uygulamaya sokulacak böylesi büyük bir proje aynı zamanda ev sahibi kiracı dengesinin kurulmasının yanında, sürekliliği olan bir geliri de beraberinde getirecektir.

Bu uygulama konut fiyatlarının da düşmesine vesile olacaktır.
Müteahhitlik hizmetlerinde kar marjlarını düşmesine önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Böylece en geç 1,5 yıl içersinde bu konu neticelendirilebilir ve Türkiye'nin gündeminden kalkabilir.

Bu ve benzeri projeler bütün Türkiye'de seferberlik anlayışı içersinde hayata geçirileceğinden takibi de aynı anlayışla yapılmalıdır.

Daha iyi fikri olanları dinlemek veya yazarlarsa okumak isterim.

Almanya'da Hitler tarafından 'herkese ev' adı altında yapıldığı bilgisinin kayıtlarda olduğu biliniyor.

Ortak tuvaletli ve banyolu 'Haim' lerin böyle doğduğu kanaatindeyim.
Ben bizim kültürümüzde ve inancımızda hiç bir şekilde yeri olmayan bir şeyi de teklif etmem ve etmiyorum.

Siz değerli okurlarıma hürmetlerim bakidir.
Selam ve dua ile.

Ahmet Rıza ACAR
Ak Parti Kurucu İl Başkanı
22.Dönem Aydın MV.