ÜÇ AYLAR

Saygı değer okuyucularım.

Rahmet mevsimi, mağfiret günlerine kavuştuk.

Biz Müslümanlar açısından nadide aylar ve günlerdir bu zamanlar. İnsan; ataların ifadesiyle 'çiğ süt

emmiştir.' Yüce Rabbimiz de; '…acelecidir, cahildir, düşüncesizdir…' gibi sıfatlarla tanıtmaktadır. Bu

özelliklerinden dolayı sık sık hataya, günaha düşen Müslümanın elinden tutan Yüce Mevla'mız, ona

kendini yenileme fırsatları tanımıştır. Üç aylar da bu fırsatlardan biridir.

Üç aylar Müslümanın hayatını;

Ferdi yönden; öz eleştiri sonucu zaaflarını tanıma, bunları dizginleme veya giderme, Allah ile arasını

düzeltme, bedenini temizlediği gibi ruhunu da temizleme ve temiz tutma imkanı sağlar.

Sosyal yönden; Koşuşturma ve meşguliyetlerden dolayı sosyal çevrenin ihmal edilmesinden, aile içi

münasebetler başta olmak üzere, akraba, komşuluk ve sosyal çevre bir güzel elden ve gözden geçirilir.

Kültürel yönden; Benim çocukluğumda, Üç aylar geliyor muhabbetleri artar, adeta konum-komşuya

ilan edilirdi. Üç ayların ilki, Receb ayının arefesi günü de, 'diri aş' pişirilir, hamurun yassı bir şekilde ve

el ayası büyüklüğünde yağda kızartılarak yapılan 'yaylankı' yapılıp, biz çocuklar tarafından komşulara

dağıtılırdı. Bunun yanı sıra, manilere ve deyişlere konu olarak, adeta barış ve huzur havasını doyasıya

tadıldığı müstesna zamanlardı.

Çarşamba günü kavuşup İlkini yaşadığımız Regaip kandiliyle tekrar ferdi, sosyal ve kültürel

güzellikler yaşamak arzumuzdur. Bu kadar olumsuzluk ve moral bozukluğu içinde, üç aylar ile

kendimizi bulma ve bilme fırsatını yakaladık. Kendini seven ve kendini acıyan bu imkanı kaçırmaz diye

düşünüyorum. Kendimize, kendimizin iyilik yapma zamanıdır.

Allah'ın ikramlarının bol bol dağıtıldığı bu zaman diliminde, hala dalgın olma, Müslümanın kendine

yapabileceği en büyük haksızlıklardandır. Bir ifade de Peygamberimiz (sav); ' Receb Allah'ın ayı,

Şaban benim ayım, Ramazan' da ümmetimin ayı' dediği ifade edilmektedir. Düşünen ve düşünmeye

fırsat bulan açısından bunun ne anlama geldiği gayet açık değil mi?

Ayrıca Peygamberimiz Hz. Muhammet (sav)in ; ' Allah'ım Receb ve Şaban aylarını bize mübarek kıl

ve bizi Ramazan ayına kavuştur' diye dua ettiğini de akıldan uzak tutmamak gerek.

Hani yol boylarında yorgunluk atma yerleri var ya, işte üç aylar da ömür yolunun mola noktalarıdır.

Aman buralarda bir durup dinlenelim. Yoksa yorgunluktan kaza kaçınılmaz olur. Bakın Regaib gecesi

mola yeri geçiverdi. Ama önümüzde; Miraç, Beraat ve Kadir geceleri var. Buralar bari kaçmasın.

Çarşıya pazara çıkıldığında, ağzı duaya, eli-ayağı hayra, gözü helale alışık, gülen Müslümanlar

görelim.

Peygamberimiz diyor ki: ' Başkalarıyla uğraştığınız kadar, kendinizle uğraşırsanız kesin Cennete

gidersiniz.'

Sağlıcakla kalın.