Geçtiğimiz günlerde Aydın İmamköy Mahallesi'nde yer alan Pınardere mevkiinde çıkan yangının söndürülmesi ardından, bölgeye giderek incelemelerde bulunan Aydın Valisi Hüseyin aksoy vatandaşların sorunlarını dinleyerek mağduriyetlerin giderilmesi adına çalışmalara bailanacağını açıkladı.
Vali Aksoy gerçekleştirdiği açıklamada şu ifadelere yer verdi;
'3 Ağustos günü saat 15 34 sıralarında bölgemizde yangın meydana gelmiştir. Bu yangına saat 15 47'de orman teşkilatımız hemen ilk müdahalede bulunmuştur. Özellikle bölgede tarımsal alan olarak bu bölge kullanılmaktaydı. Ve aldığımız bilgilere göre 1400 dönümlük bir alan zarar görmüş durumda.
Zeytinlik alan, kısmen incir yetiştirilen alan ve böylesine bir tarımsal potansiyelimiz maalesef bu yangında zarar gördü. Bu yangına müdahale amaçlı özellikle 1 uçak, 5 helikopter, 22 arazöz, çeşitli iş makinaları ve 100'e yakın personel ile müdahalede bulunulmuştur.
Başından itibaren Muğla Orman Bölge Müdürümüz ile, Aydın orman İşletme Müdürümüzle, Kaymakam arkadaşımızla, Vali Yardımcısı arkadaşlarımızla koordinali bir şekilde yangına müdahaleyi takip ettik ve devletin bütün imkanları bu bölgede seferber edilerek yangının çok daha büyük mağduriyetlere yol açmadan söndürülmesi için çalışıldı.
Burdaki temennimiz evlerimize zarar vermeden bu olayın atlatılmasıydı. Bu konuda büyük bir özveri ile görev yapmışlardır. Ben bu yangın ile mücadelede görev alan bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. jandarma Teşkilatımıza, Emniyet Teşkilatımıza ilgili bütün kurum ve kuruluşlarımıza bu katkılarından ve çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.
En büyük tesellimiz bir can kaybının yaşanmamasıdır, yerleşim yerine bu yangının ulaşmamasıdır. Bu anlamda önemli bir çalışma ortaya konmuştur. Şimdi Tarım İl Müdürlüğümüz gerekli ilk tespitlere başlamıştır, bu tespitleri yapacaktır. Tarımsal anlamda Tarım Kredi Kooperatifleri ve bankalara borçlar varsa, bunların ertelenmesi ile ilgili kararları alınıp çiftçilerimizin rahatlaması konusunda bir gayret ortaya koyacağız. Özellikle bu yangın da bize göstermiştir ki Tarımsal alanlarımızın sigortası büyük önem taşımaktadır. Tarsim sigortası yaptıran çiftçilerimiz varsa bunlar bu zararını sigortadan karşılama durumunda olacaktır. Bu konuda toplumsal olarak daha bilinç düzeyimizi farklı bir noktaya taşımak durumundayız. Zaten Tarsim Sigortasının primlerinin yarısını devlet ödüyor, yarısını sadece üreticiler ödüyor.
Ama böyle olağanüstü bir durum ile karşılaştığımızda, bir afet ile bir yangın ile karşılaştığımızda en azından zararımızın karşılanması konusunda böyle bir uygulamanın var olduğunu da bilmeliyiz ve tarımsal alanlarımızı sigorta yaptırma konusunda gayret göstermemiz gerektiğini de bir kez daha bu olayda anlamış olduk. Bu yönü ile bundan sonraki süreçtede üreticilerimizin çiftçilerimizin tarımsal anlamdaki üretimlerinin herhangi bir nedenle zarar görmesi durumunda zararının karşılanabileceği bir ortamın, bir imkanın karşılanması büyük önem taşıyor.
Yangının çıkış konusunda mesire yerinden çıkabileceği ifade edildi ancak jandarmamızın ilk tespitlerine göre mesire alanının daha dışında farklı bir noktadabaşladığı yönünde bir tespit söz konusu. Bununla ilgili inceleme ve çalışmalar devam ediyor. Sonuçlandığında bunu da kamuoyu ile paylaşacağız.
Hepinizin bildiği gibi, bundan birkaç gün önce de Çine bölgemizde bir yangın meydana gelmişti. Orda da 50 hektarlık orman arazisi zarar görmüştü. Orman yangını ile jandarmamızın yapmış olduğu çalışma neticesi yangının çıktığı noktada yapılan araştırma ve incelemeler sonrası sulama borularının tamiri sırasında bir ateş yakıldığı ve bu ateşten kaynaklı orman yangını çıktığı sebebiyle 2 kşi göz altına alınmıştı. Bunlar baba ve oğul. Birisi tutuklandı, birisi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. İyi niyetle de olsa bazı faaliyetlerimize dikkat etmek zorundayız. Arakdaşlarımızdan aldığımız bilgilere göre 40 derecenin üzerinde sıcaklık ve nem oranının yüzde 10'un altında yüzde 10 civarında olan bir ortamda orman yangını riskimiz oldukça fazla.
Bu bakımdan her yönüyle bütün vatandaşlarımızın orman yangınlarına karşı hassasiyet içerisinde olması ve yangının oluşabileceği davranışlardan uzak kalmalarında büyük yarar var. Bir sigara izmaritinden yangın çıkabiliyor, bir piknik ateşinden yangın çıkabiliyor. Farklı bir amaçla yakılmış bir ateş, söndürülmediği zaman yangın çıkabiliyor. Cam kırığı yansımasından yangın çıkabiliyor. Her yönüyle bir gazoz içtiğimizde de şişeyi alana atmamalıyız. Çünkü o şişenin yansımasından da süreç içerisinde yangın ortaya çıkabiliyor. Bu bakımdan daha duyarlı bir şekilde davranmak mecburiyetindeyiz.
Bu noktada her insana, her birimize ayrı ayrı görev düşüyor. Ben tekrar bu yangından etkilenen bütün vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Devletimizin bütün kurumları bu noktada sizlerin yanındadır, yanında olacaktır. Yapılabilecek çalışmaları arkadaşlarımız ortaya koyacak ve imkanlar ölçüsünde bu çalışmalar bundan sonra yerine getirilecektir. Tekrar geçmiş olsun diyorum.'