Aydın´ın Karacasu ilçesinde yarım asırdan bu yana yorgancılık mesleğini yürüten ustalardan 65 yaşındaki Ahmet Küçükkonuklar, mesleklerinin son temsilcileri olarak işlerine devam ederken, son günlerde artan eskiye dönüşün kendisini sevindirdiğini belirtti. Eskiden kızların el emeği ile işlediği kanaviçeleri yorgan ve yastığa dönüştüren Küçükkonuklar, şimdilerde yorgancılığın bitmek üzere olduğunu vurgulayarak "1971´de bu işe başladım. Çıraklık, kalfalık derken usta olduk. Hala daha çalışıyoruz. Eskiden yorgan diktirmeye oğlan ve kız evi birlikte gelirdi. Deseni, rengi seçerler ve artık yorgan, yastık, minder ne isterlerse sipariş verirlerdi. Şimdiki gibi süngerler de yoktu. Yün ve pamuk olarak yapardık. Bizim buralar pamuk merkezi olduğu için ekseriyetle pamuktan divan minderi, yastığı, karyola yatağı, yer minderi yapardık. Ayrıca genç kızlar kanaviçe işler, gelirlerdi. Yastık yapmak için. Yani isteklerine göre çeyizlik yapıyorduk ama son zamanlarda böyle bir şey kalmadı. Teknolojinin gelişmesiyle gençler artık ´yorgan, yastık değil mi ne fark eder´ diye düşünmeye başladılar ve bizim bu geleneklerimiz de yavaş yavaş bitme aşamasına gelmişti. Son dönemde genç kızlar yeniden eskiye dönüş yapmaya başladı. Bize getirilen kanaviçe işlemelerle yeniden yatak ve yastık örtüsü yapmaya başladık" dedi.
"Kısmen bir dönüş var"
Son günlerde kanaviçe işlemeli yorgan ve yastıklara olan ilginin yavaş yavaş artmaya başladığını ancak artık bunu kanaviçeleri yapacak kişilerin neredeyse kalmadığını vurgulayan Küçükkonuklar; "Bu paylaştığım kanaviçeyi birisi getirdi. Sünnetleri varmış. Ben de seve seve bunu işledim. Hoşuma gitti. Seviyorum böyle eski şeyleri. Köylerden hala daha böyle gelen ürünler oluyor eskisi gibi olmasa da. Bazen de dışarıdan gelenler, internetten görüp beğenenler oluyor. Yaptırıp, gidiyorlar. Artık böyle siparişler gelmeye başladı. Yani son günlerde kısmen bir eskiye dönüş var. Eskiden kızlar bir araya gelir sokağın başında otururlar, bir arada bu oylarını, kanaviçelerini işlerlerdi. Herkes kendi çeyizini el emeği göz nuru ile kendi yapardı. Hazır almak yoktu. Tabi o günlere şimdilerde bir özlem var. Az da olsa eskiye dönüşler başladı. Kültürümüzün yaşatılması için kanaviçe getirenlerin oyalarını seve seve yorgan ve yastık yüzlerine dikiyorum" dedi.