Sıcaklarıyla Ağustos ayını andıran mübarek Ramazan ayının son köşe yazısından herkese koskocaman selamlarımı iletiyorum. Bu hafta konu çok Aydının derdi de çok, bizlerin anlatması gereken konu da çok, tabi hakkımızın da teslim edilmesi lazım, tarhana çorbasına su yetmez, bizim anlatacağımız sorunlara laf yetmez… Ne yazsak bir tık altında kalıyoruz yani ne yapalım!!!
Geçen hafta yazdım ve dedim ki; Sn Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu'nu projesine ve hizmetine göre överiz de yereriz de, sokakta vatandaş ne düşünüyorsa dilimiz döndüğünce ifade etmeye devam edeceğiz. Bu haftanın gündemi mesela bildiğiniz üzere askıda fatura kampanyasıydı. Kimin icadı olarak gündeme getirildi bilmiyorum ama Chp de üretilen en kimliksiz projelerden biri diye düşünüyorum. Türkiye'nin en pahalı suyunu satan belediyeler listesi çıkarın ilk 5 kesinlikle Chp'li belediyelerin olur. Sonra da kalkıyorlar vay efendim askıda fatura büyük hizmet, halkın özlediği proje olarak pazarlanıyor. Komedi filmi gibi yüz binlerce insan bırakacak faturasını askıya görecekler sonra anyayı konyayı… Fahiş su faturası ile sıkıntı yaşayan halk askıya bıraktığı fatura ödenmediği için birde gecikme faizi ile mağdur edilecek. Kimsenin haberi yok. Tabi Sn Çerçiioğlu için farkeder mi??? Ödemezlerse ödemesinler bir talimat verir 150 lirayı aşan tüm su borcu olanları verin icraya gitsin der. Askıda fatura filan hak getire!!! Neyse konuya askıda fatura ile başladım ama esas konum bu değil.
O güne geri dönelim. Ulusal bir haber kanalı Aydın Büyük Menderes nehrinde bir haber çekimi yapıyorlar ve Aydın Büyükşehir belediyesine ait arıtmaların nehri nasıl zehirlediklerini görüntüleriyle birlikte haber yapıyorlar. Aydın da yerel basın bu iki haber arasında kalıyor ve tabi %95'lik oranla askıda fatura kampanyasını manşet yapılıyor. Nede olsa bu haberin reytingi olmasa da nakdi karşılığı muhakkak var. Kim takar reytingi nakit her sorunu çözüyor dimi ama..! Neyse kimsenin yapacağı habere karışacak halimiz yok. Lakin bu şehrimizin gerçekleri madem yazmaktan imtina ediliyor. Biz kamuoyunu bu konuda bilgilendirelim. Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına, şimdi haberi 11 mayıs günü yapsa da A haber kanalı, bu sorun yeni bir sorun değil. Neden bunu söylüyorum derseniz, bu konuda Büyük Menderesi kirleten Aydın Büyükşehir belediyesi bu konuda Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından 2015 yılından bugüne 2 milyon lira civarında ceza yedi. Kim ödedi bu cezayı derseniz bu zehirlenmenin çilesini çeken şehri, nehri ve tarım ürünleri zehirlenen halk ödedi. Kimin mi umurunda Aydın Büyükşehir belediyesinin ya da Özlem Çerçioğlu'nun umurunda olmadığı kesin… Olsa müfettişlerin gerekli yönetim kadrosunu 6 yıldır oluşturamadığı için bu konuda sorumlu bulduğu zatıalileri ile ilgili baş sorumlu olduğu ile birlikte savcılığa suç duyursun da bulunsa da çok önemli bir detay değil. O kadar dava var hakkında ha bir eksik ha bir fazla önemlimi düşüncesi hakim oluyor.
Tabi ki şahsi çıkarları daha önemli noktaya geliyor olması başka bir detay. Şahsi çıkarla ne alakası var diyenlere, birde bu işin menfaat kısmını anlatayım. Hatırlar mısınız bilmem ama Çerçioğlu'nun hayali için ailesi 26 dönüm arazisini belediyeye bağışladı diye yazan boy boy manşetler atılmıştı. Bu bağışlanan arazi neresi diye sorun bakalım. 2009 seçimlerinde Özlem Çerçioğlu'nun doğal yaşam parkı yapacağım diye vaat ettiği ve vaadinin ise 10. Yılında da ailesinin hayali için bağışladığını söylediği arazidir. Ne güzel işte hizmet için kendi arazilerini bağışlamışlar diyenleri duyar gibiyim!!! Ama hiçbir şey göründüğü kadar masum değil ki be abilerim ablalarım…
Arazi bağışlandı fakat o arazi Çerçioğlu ailesi satın almadan önce bir tuğla fabrikasına ait idi onlarda imalatları gereği toprağını çekip tuğla imal etmişler. Tabi toprak çektikleri yerde doğal sığlıklar oluşmuş ve derin çukurlar da çabası!!! İşte bu bağışlanan yerler o sığlıkların ve çukurların oluştuğu arazi… İşin en garip tarafı ise Bakanlığın çıkardığı yönetmelikle bu tip arazilerde oluşan tahribat mal sahibi tarafından kapatılması gerekliliğiydi.Yönetmelik çıkmasının hemen öncesinde Aydın büyükşehir belediyesine bağışlanmıştır. Sn Çerçioğlu'nun doğal yaşam parkı hayali hayal olarak kalsa da yönetmelik gereği doldurulması gereken arazi artık Aydın Büyükşehir Belediyesinindir. Peki doldurmanın maliyeti nedir derseniz??? Arazinin rayiç değerinin iki katından fazla olduğu konuşuluyor. Takdir tabi ki yine işin uzmanlarının. Zaten doğal yaşam parkı çevresi olup değerlenecek olan arazi birde arıtma tesisi alanı ilan edilmez mi??? Bakanlığın 1/100,000 planında… Al sana imar değeri artacak olan arazi şimdi düştü mü yarının da yarısına; En azından kardan zarar edelim daha da fazla yara açmadan kurtulmak lazımdı araziden düşüncesiyle ve tüm bu sebeplerle arazinin yeni sahibi Aydın Büyükşehir Belediyesi olmuştu.
Arıtma tesisi mi o zaten müzmin hayaller arasında yerini koruyor. Eğer Bakanlık ya da Yikob el atar da yaparsa, Çerçioğlu da çıkar reklamını yapar. Aydın halkına hayırlı olsun diye sonra der ki Aydın da iktidar milletvekillerimiz yoooo biz yaptık O arıtma tesisini, Çerçioğlu da der ki olur mu Aydın Büyükşehir Belediyesi ödeyecek ya parasını… O zaman siz yapmış oluyorsunuz sanki!!! Yapılan arıtmadan elde edilecek gelir de yapan kurumun olacakmış gibi sürekli bir bahane ile çıkarlar halkın karşısına!!! Nerden üretiyorsun bu varsayımları diyenlere hatırlatın, Aydın da ki yapılan ve yapılmaya devam eden barajlarda tam da dediğim gibi oldu. DSİ barajları yaptı. İshale hatlarına kadar Koçarlı'ya Acarlara ve tüm çevre muhitlere döşedi. İşler yapılmaya başlayınca Çerçioğlu o ilçelere ve mahallelere gitti pankart astı. Suyu ayağınıza getiriyoruz büyük hizmet büyük başkan reklamıyla… Peki barajı yapan kim DSİ, İshale hattını döşeyen kim DSİ, suyu 80 kuruşa cazibeli terfiyle mal edip, tonu en az 5,7 liraya satacak olan kim, Aydın Büyükşehir belediyesi!!! Birde üzerine barajı ben yaptım diye büyük büyük puntolarla siyasi ikbalini parlatacak ilan ve reklam yapılır. Bütçesi belediyeden karşılanır Ohhhhh değmeyin başkanın keyfine…. Eeeeeee başkanım barajı biz yaptık diyor DSİ 'Siz onlara kim ödeyecek parasını Aydın Büyükşehir deyin 30 yılda ödeyecez ya parasını konuşuyorlar işte…' Sanki 30 yıl Büyükşehir Belediyesi babasının çiftliği…
Kamu kurumunu babanızın çiftliği gibi yönetemezsiniz sn başkan!!! Yapılan her işi üstünüze alacağınıza bir tanesinin ihalesine Aski genel müdürlüğü olarak kendiniz çıkacaktınız. Bizde sizi ayakta alkışlayacaktık. Neyse birde aynı artıma konusu Koçarlı da ADÜ'ye ait Çakmar bölgesinde ki 99 dönümlük arazi için başlanmış tartışılmaya; ' Yok efendim bakanlık ivedilikle verilmesi gerek demiş. Hizmeti engellemek için arazi verilmiyormuş. Koçarlı Belediye Başkanı hesap soracaksa asıl önce bu konuya karşı durmalıymış. Rektöre hesap sormalıymış. Falan filan savsatanın dibine vurulmuş. Rektör bey ve Koçarlı Belediye Başkanı yerin de olsam. Tamam sn Çerçiioğlu sen ailenin bağışladığı arazinin orda ki bakanlığın planladığı ve senin projelendirdiğin arazide ki arıtmayı yapıp tamamla bitir. Ertesi gün senden araziyi kıskanan namerttir derim. Hadi hodri meydan Sn Çerçioğlu doğal yaşam parkı yapacağım dediğin, ailenin arazisini hibe ettiği alanda ki arıtma tesisinin açılışını yap. Rektör beyde gelsin o açılışta 40 bahane ettiğin araziyi Askiye devrinin gerçekleştiğini açıklasın. Eskilerin meşhur bir sözü var duydun mu hiç Sn Çerçioğlu 'Ne kadar Ekmek O kadar köfte…' Yani neymiş sen söz verdiklerini yapacaksın. Eğer senin hizmetinin önünde duran olursa, gidip ilk karşısında biz dikileceğiz. Yoksa kolpa yaparak hizmet edilmez. Yok araziyi vermiyorlar, hizmet etmemi engelliyorlar dediğinde, işi bilen herkes malum yerleri ile gülüyor. Sonra söylediği ya da yazdığım zaman kızıyorsun ama doğrusu bu be başkan..!
Hadi öpüyorum gözlerinizden
Koronayla mücadeleye devam
Kalın sağlıcakla
Not : Altta ki fotolarda Sn Büyükşehir belediye başkanı ben yaptım dediği ama yapan kurumun ekap ilan bilgileri yer alan dökümanlar yer almaktadır. Kendisinin de bilgisi yoksa ve kandırılıyorsa bu işleri büyükşehir belediyesi yapıyor söylemleriyle kendisini de gerçek bilgileri ulaştırmayı kendimize görev biliriz. Sn Başkanın Emrindeyiz
