Saygı değer okuyucularım.

    Peygamberi bir dua ile;” Ya Rabbi, Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazan ayına kavuştur” diye dua ede ede Ramazan ayına kavuştuk hamdolsun. Bazı Müslümanlarda kavuşamadı rahmetli oldular. Kavuşan Müslümanlar olarak onlara rahmet diliyoruz. Bir kısım Müslümanlar ise hasta oldular. Oruç tutamadılar. Onlara da Cenab-ı Mevlamız şifalar ihsan eylesin.

    Şimdi ise Ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz. Pazar günü bayram. Neyin bayramı?

    Allah’ın emrini, oruç gibi bir emri yerine getirmenin bayramı.

    Peygamber efendimiz şöyle buyururlar: “ Oruçlunun iki sevinci olur. Biri iftar anı. Diğeri de oruç tuttuğundan dolayı Rabbine kavuşma anıdır”. Bir diğer hadislerinde ise: “ Ramazan ayının ilk on günü rahmet, ikinci on günü mağfiret. Son on günüde Cehennemden kurtulma günleridir”. Yine bir diğer hadislerinde ise: “ Ramazan ayının son günlerine kavuşup ta Cehennemden kurtulamayan ( kurtulmak için gerekeni yapmayan) ın burnu yerde sürünsün.”

    Aklıselim sahibi olan, düşünme duygusunu kaybetmeyen Müslümanlar bunlar için de çalıştı. Karşılığını Allah’ın vereceği inancındalar. Onlar Allah’ın mükâfatlandıracağını, vadini yerine getireceğini biliyorlar.  Bu sebeple ümit içindeler. Bu sebeple bayram hazırlığı içindeler.

    Oruç tutamayanlar ile tutmayanlarda hazırlık içindeler. Çoluk-çocuk onlarda; giyinip, süslenip bayram yapacaklar. Anne-baba, akrabalar ziyaret edilecek. Ne güzel. Keşke onlarda oruç tutsalardı.

    Ama başkasından saygı bekleyip, oruç tutmayıp oruç tutanlara saygı göstermeyenlere, göstere göstere yiyip içenleri de Allah biliyor…

    Bayramınızı tebrik ediyorum. Yüce Mevla’m sağlıklı ömür versin. Huzur ve sevincimizi bozacak davranışlardan uzak durmayı nasip eylesin.

    İslam âlemine birlik, dirlik düzenlik versin. Kâfirlerin ve Yahudilerin zulmü altında bayram yapamayan kardeşlerimize zafer nasip etsin.

    Sağlıcakla kalın.