Belki geçmişten gelen kültürel alışkanlıklarımızdan olabilir! Çoğumuz Yörüğüz belki ondandır.


Nerede Hangi iş yapıyor olursak olalım maalesef kalıcı uzun vadeli, yarınlara ulaşacak! kolaylık sağlayacak! birçok işi tam manasıyla yapmıyoruz/yapamıyoruz.


Örneğin köyde yaşayanlarımız her yıl yapmış olduğu aynı işi kalıcı ve sabit bir yapı ile yapmıyor her yıl sök tak usulüyle yapmaya devam ediyor.
Şehirlere geldiğimizde sokaklarımızda ki altyapı üst Yapı inşaatlar velhasıl her alanda yapılarımız hala da şu an işimizi görsün sonra ne olursa olsun mantığına dayanıyor!


Bu da bize maddi manevi ciddi zararlar veriyor, belki de ondan dolayı yüzyıllardır altyapı ve üstyapı sorunumuzu çözebilmiş değiliz böyle devam edersek çözülmesi de imkansız gibi.

Yakın zamandaki yapılar neden yıkılıyor!

İnşaat sektöründe son yıllarda her ne kadar iyi duruma gelmiş olsak da özellikle 90-2000 arası yapılmış olan inşaatlarda ciddi sorunlar olduğunu hepimiz biliyoruz.


Aydın'dan 2 örnek verecek olursak Atatürk Devlet hastanesine yapılan ek poliklinik binası ve yine aynı dönemlerde yapılan aydın İl emniyet müdürlüğü binası son depremde dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltıldı.


Oysa eski yapılardan biri olan Aydın valiliği binası Atatürk Devlet hastanesi merkez binası bunlar kadar eski olmasa da eski İl emniyet müdürlüğü binamız hala ayakta! en eski olan valilik ve Atatürk Devlet hastanesi Ana bölümü belki de yüzyıllarca hizmet verebilecek durumda olduğunu düşünüyorum.

1984 yılında gelmiş olduğum Aydın merkezde yolları bir türlü kazmadan kullanamadık kurumun bir geliyor kazıyor diğeri 6 ay sonra gelip kızıyor bir diğeri 1 yıl sonra gelip kızıyor derken uzayıp gidiyor ve yerel belediyemiz her ne kadar yollar yenilerse de hemen akabinde yine bir kurum gelip kazıyor o güzelim yol maalesef kötü duruma geliyor.


Aslında köylerde de durum farklı değil maalesef tarih boyunca asfalt ve döşeme taş görmemiş olan köylerimiz mahalleye dönüştükten sonra elbette yerel belediyelerimizin gayretleriyle kısmen yollarda çalışmalar yapılmış ise de yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Şehir merkezi ve köylerdeki yollarımız maalesef artan araç sayıları ve yanlış planlanan şehirleşme nedeniyle neredeyse yayalara ve hayvanlara yaşam alanı bırakmamıştır.


Tarımda her yıl yetiştirilen fidyeler için seyyar seralar kalıcı olarak bölge bölge her yıl tüm çiftçilerin ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir alanda kalıcı olarak inşa edilebilir!


Şehir ve köy yerleşim planları doğal yaşam alanları korunması gereken olman ve benzeri alanlar belirlenip kimsenin dokunamayacağı bir düzenleme ile kalıcı bir çözüm üretilebilir.

Anayasa ve kanunlar bir devlet ve milletin her şeyidir. İşte kanun koyucular ve uygulayıcılar doğru düzgün bir şekilde planlama yapabilirse bir kez yapacağımız pılanlama ve çalışma bizleri yüzlerce yıl sürekli boşa akıttığımız harcamalardan tasarrufa götürecektir.

Peki özel sektör ve sanayide durum nedir?

Hani bir atasözü var ya tencerenin dibi Kara seninki benden kara işte aynı mesele köyde neyse beldede o, beldede neyse ilçede o, ilçede neyse ilde o, ilde neyse ülkede durum bu.


Sürekli halkımızın yararına memleketine menfaatine çalışması gereken iş yerleri iş kolları maalesef plansız programsız, iş yerleri yetersiz, sermaye yetersiz, eleman yetersiz hatta yok ama hepimiz çocuklarımıza çok rahat bir yaşam sürdürme derdindeyiz dememiz o ki biz ezildik siz ezilmeyin! siz daha rahat edin! derken aslında eskiden beri gelen yanlışların devamını yapmaktan başka bir şey yapmadığımız ortadadır yani çocuklarımıza geleceğe dair rahat bir ortam bırakmadığınız gibi söylediğimiz siz daha rahat dedin sözü bir anlam ifade etmiyor.


Rahmetli vali Yazıcıoğlu 2000 yılında yazmış olduğu bir kitapta şöyle diyordu hatta kitabın adı budur 'sil baştan'. İşte biz millet olarak her gün yeni kanun ve kurallar üretmekten ziyade yeni sade kalıcı ve herkesin uymak zorunda olduğu kanun ve kurallar getirirsek işte o gün memlekette emanetçi gibi değil kalıcı yani Devleti ebedi müddet yaşatma gayretimizin olduğu kanaatimiz oluşur. Yoksa yap boz yaşamaya kaynakları ve nesilleri harcamaya devam eder gideriz.


Hayırlı Ramazanlar Dilerim.