KORUMAKTAN KORKMAYALIM
Aydının bereketli topraklarında yaşamanın keyfini çıkarıyoruz hep beraber. Büyük şehrin karmaşasından kısmen uzaktayız. Artan trafik çilemiz büyükşehirlerle kıyaslandığında çile bile sayılmaz. Büyükşehiriz lakin istediğimiz kadar büyüyemedik henüz… Sadece şehri değil, anlayışları da sevgileri de paylaşımları da büyütmek önemli…
Övündüğümüz tarihi ve doğal güzelliklerimiz, insan sermayemiz… Dünyaya incir satıyoruz… Zengin bir üretim çeşitliliğimiz var… Say say bitmiyor...
Ne yazık ki bunca güzelliğin yanında, Türkiye de iller içinde boşanma sıralamasında hep ilk beşin içindeyiz. Bu sene üçüncüyüz. Dağılan yuvalar, iki anneli iki babalı evler, hafta sonu baba ziyaretleri, terk edilen çocuklar, uzayıp giden nafaka çileleri…
Yoksunluklar, paylaşılamayanlar…
Tek ve en önemli kusur olarak hepimize yeter.
En son hangi yetimin başını okşadık, hatırlayanınız var mı? 'Oysa kendi çocuğunuzdan ayırmayın. Evladınız için gelecek endişesi duyarsanız, yetim için de duyun ve tedbir alın. Yetim malını harcamayın' der Kuran-ı Kerim de, yerlerin göklerin ve ikisi arasındakilerin sahibi olan Allah.
Analı babalı yetimler öksüzler ne olacak? Koruyucu aile sisteminin kanatlarına bırakılanlar! İhmal ve istismar yüzünden devletin koruma altına aldıkları kuzucuklar!
Sosyal politika olarak devletin en iyi uygulamalarından birisi koruyucu aile sistemidir. Onların bize olan ihtiyaçlarından daha fazla emin olun ki; bizim onlara ihtiyacımız var. Sevgilerine neşelerine, bereketlerine, evi dolduran enerjilerine… Bizim gibi torun yaşına gelmişler; şimdi ben nasıl bakarım? Diye kendi kendine soruyorlarsa… Tek cevabım var… Sevgileri her türlü engeli aşıyor.
Tek çocuğunuz varsa, hiç kızınız olmadıysa, bir erkek evladım olsaydı diyorsanız sistem tam da size göre. En çok geri alırlarsa diye mi korkuyorsunuz, bağlanırım ayrılamam diye mi endişe ediyorsunuz, bırakın vesveseleri sevmeye ayıracağınız vakitlerle mutlu olun. Bugünler de biz onlara sahip çıkmazsak, yarınlarda sorunlarıyla baş etmek için çözüm önerileri arıyor olacağız.
Peygamber Efendimizin bir koruyucu aile olduğunu, kendisinin de bir koruyucu aile de büyüdüğünü unutmayalım. Her türlü örneği barındıran hayatından bize Ahsen bir örnektir koruyucu aile olmak.
Başvurunuzun ardından 2 aylık deneme süresinde birlikte geçirdiğiniz vakitte çocuk da siz de, birlikte yaşamaya hazır olup olmadığınızın kararına varıyorsunuz. Devlet ekonomik olarak aileyi desteklerken, çocuğun sorumluluğunu aile ile birlikte paylaşıyor. Size de en çok sevmesi, gözünüzün önünde neşeyle büyümesini seyretmesi kalıyor. Anne ya da babadan sigortası olmayan bir ebeveyn için sigorta yapıyor devlet. Üstüne bir de çocuğa harcamanız için para veriyor. Özel okul kontenjanlarından faydalanıyorsunuz. Yetmez, kurslar için ödemeyi sizin yerinize yapıyor.
İsteriz ki Aileler hiç dağılmasın, çocuklar boynu bükük kalmasın.
Siz kucak açarsanız sayıları hızla azalacaktır. Endişelerinizi bir tarafa bırakın. İçinizden bizde alsak mı? Diyen herkese sesleniyorum: Aldığınızda keşke daha önce alsaydım diyeceksiniz.
Hepinize içinde kahkahaları eksik olmayan, neşesiyle ortalığı dolduran, gözünüzün nuru olacak evlatlarla dolu aileler olmanızı temenni ediyorum. Aydına üçüncülük yakışmıyor.
