Sahne zamanı geldi. Aylardır süren hummalı çalışmalar, provalar, geceli gündüzlü kafa yormalar, tartışmalar, koşuşturmacalar artık sahnede seyircisi ile buluşacak. O gün sabahtan başlayan dekor kurma, kostümleri hazırlama, ışık ayarları, makyaj malzemelerini hazırlayıp, oyun zamanını beklemek.

İnanın, oyuncu ve tiyatro ekipleri için hiç unutulmayacak ve büyük bir heyecanla beklenen en önemli zaman dilimleridir, bu zamanlar.

Sahne Amirinin, sahneyi tekrar tekrar kontrol etmesi, her şeyin yerli yerinde olması ve görevlilere görevlerini hatırlatıp heyecanı daha da artırması cabası…..

Ancak, kuşkusuz en büyük heyecan, ilk kez seyirciyle buluşan, sahneye ilk çıkan oyuncu adayları…………İNANILMAZ BÜYÜK BİR HEYECAN…nefes almakta bile güçlük çekerler, bir gece öncesinden itibaren uykusuzluk başlar, yerini kendini sahnede görme, hayal etmeyle devam eder. İşte o zamanlarda yapılan provalardaki tüm hatalar, eksikler aklına gelir, oyuncu adayının.

Hemen hemen Tiyatro Sanatıyla uğraşan herkesin başına gelen, gelebilecek bir durumdur bu. Her provada Yönetmenin talimatları, gün gelmiş oyuncu ve görevlilerin karşına çıkmıştır. Saatler hızla ilerlemekte ve son 2 saat kalmıştır. Sahne Amirinin sesi uzaktan duyulur. Oyuncular sahne arkasında son hazırlıklarını tamamlıyor, makyajlar başlamış, kostümler giyilmiş ve son 30 dakika, seyirci yerini almaya başlamış….SANATIN EN ÖNEMLİ ANI.

Anons sesi ile koltuklara iyice yerleşilir. 'OYUNUMUZUN BAŞLAMASINA 5 DAKİKA KALMIŞTIR. LÜTFEN CEP TELEFONLARINIZI, KAYIT CİHAZLARINIZI VE FOTOĞRAF MAKİNALARINIZI KAPATINIZ. SESSİZE ALMAK KAPATMAK DEMEK DEĞİLDİR.'

Derken salon ışıkları alınır, Sahne ışıkları yanar……VEEEE PERDEEE……

Replikler, replikler havada uçuşur. Seyirci kimi zaman kahkaha kimi zaman üzüntü kimi zaman düşünceyle, merakla, ilgiyle izler, sahnede olup biteni, cep telefonu ile uğraşmadan, Cep Telefonundan yüzüne parlayan ışığı açmadan, hiç ilişmez telefona. Zaman ilerledikçe, Tiyatronun görevi başlamıştır artık. Salonda yerini almış seyir eyleyen seyircisini değiştirir, dönüştürür, geliştirir. Sonunda oyun bitmiştir. Seyirci ayakta alkışlar..ALKIŞLAR…ALKIŞLAR…ALKIŞLAR.

İlk kez sahneye çıkan oyuncu adayı gururlu, sevinçli, mutlu. Kuliste tebrik için bekleyen seyirci, makyajını temizleyen, kostümünü değiştiren ve alnının terini silen OYUNCU.

O gece, yine uyku yok, hayaller, coşku, mutluluk ve tebrikleri kabul etmek. Sosyal medyada beğenileri, yorumları takip etmek ve aylardır süren yorgunluğun ardından dalıp gitmek.

İşte böyle başlar bu virüs ve sarmalar insanı, sonra yıllar geçse de bırakıp gidemezsiniz, vazgeçemezsiniz tiyatro sanatından ve oyunculuktan. Serotonin, Endorfin salgılarsınız durmaksızın…Bu yazıda da sahnede yer alan tüm oyuncu, yönetmen ve görevlilere VE PERDEEE diyerek tamamlıyorum…