Her bir canlıyı yakından ilgilendiren, önemi asla azalmayacak bir konu var mı deseler hiç şüphesiz su tüketimi derim. Hem fizyolojik hem psikolojik sağlık üzerinde söz sahibi su tüketimini yakından bir inceleyelim.
Suyun vücutta temel görevleri ; besin ögeleri ve metabolik artıkları taşımak ,vücut ısısını ayarlamak, vitamin-mineral-aminoasit ve diğer moleküller için çözücü madde olmak gibi birçok önemli görevi sayabiliriz.
Vücutta %1'lik bir su kaybı bile iştahsızlık, gerginlik, sabırsızlık, yorgunluk gibi etkilere neden olur. Bu oran arttıkça baş ağrısı, soluk almada güçlük gibi sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Suyu vücudun benzini gibi düşünüp yeterli seviyede tutmalıyız her zaman.
Cilt sağlığı ve su tüketimi: En başta cildin nem dengesini sağlamada suya büyük görevler düşüyor. Sivilce gibi cilt problemlerine neden olan toksinlerin vücuttan uzaklaştırlmasında da yine su görev alıyor.
Konsantrasyon ve su tüketimi: Beynimizin %85'i sudan oluşuyor. Susuz kaldığımız zaman konsantrasyonumuz ve kısa süreli hafızamız da etkileniyor.
Su ve enerji: Kasların %75'i , kemiklerin %22'si ve kanımızın %80'i sudan oluşuyor. Yeterli su tüketimini sağlayamadığımızda vücudumuz gerektiği gibi çalışmıyor,halsizlik,kas,eklem ağrıları ortaya çıkıyor ve enerji kaybı yaşıyoruz.
Su ve sindirim sistemi: Kabızlık problemi yaşayanlara verilen ilk tavsiye lifli beslenme ve yeterli su tüketimidir. Lifler bağırsaklarda çalışabilmek için bol miktarda suya ihtiyaç duyarlar. İkisini birbirinden ayırmadan şartları yerine getirdiğimizde sonuca ulaşmış oluruz ve sindirim sağlığımız için önemli bir görevi yerine getirmiş oluruz.
Su tüketimi ve enfeksiyonlar: Özellikle üriner sistem enfeksiyonlarında, böbrek taşlarında ve hipertansiyon yönetiminde su tüketimi büyük rol oynuyor. Vücuttan toksinleri ve ilaç artıklarını atarak vücudu temizliyor.
Su ve kilo yönetimi: Suyun kilo verdirdiği konusu herkesçe bilinen bir gerçek. Ancak bu işin tek doğrusu su tüketimi değil. Diyette dikkat edilmesi gereken kuralla uyup, sağlıklı ve dengeli bir beslenme programının yanında yeterli su tüketimini de sağladığımızda en fazla verimi almış oluyoruz.
Yapılan bir çalışmada yemekten önce yarım litre kadar su içen kişilerin normalde aldığından %13 daha az kalori aldığı ortaya çıkmış.
Yine yeterli su tüketimine dikkat etmeyen kişilerde açlık ve susuzluk hissinin birbirine karıştırıldığı görülüyor. İhtiyacımız olan şey su içmekken biz acıktığımızı düşünerek ihtiyacımız dışı kalori almış oluyoruz ve bu bize tartıda fazla kilo olarak yansıyabiliyor.
Tüm bu bahsettiğim şeyleri kısaca özetleyerek olursak vücudun işleyişini bozmamak, fizyolojik ve ruhsal açıdan en iyi şekilde vücudumuzun çalışmasına destek olmak için günlük kg başına en az 30 ml (örneğin 70 kg birisi için günlük su ihtiyacı 70x30 ml = 2100 ml ) su tüketimine özen gösterelim.
DİYETİSYEN YASEMİN ERDEM