“İnsanlığın hal'ü ve pür melali”

Günümüz yeryüzünün durumu, üzerinde yaşayanların ve yaşananların düşündürdükleri;

* ⁠Sözde DEVLET’lerin boyunduruğu altında yaşayanların var olduğu,
* ⁠Kendilerine din olarak “Para ve Güç” ü seçenlerin egemen olmaya çalıştığı,
* ⁠Kendilerini kutsallaştırarak başka ırk ve din sahiplerini insan saymayanların güçlü olduklarını zannedenlerin olduğu,
* ⁠Bu dünyada sadece kendilerinin “Âbâd” olma hakkı olduğuna inananların bulunduğu,
* ⁠Başka insanları köleleri olarak görenlerin var olduğu,
* ⁠Zulüm üzerine kurdukları sistemi “DEMOKRASİ ve HUKUK DÜZENİ” olarak sunanların bulunduğu,
* ⁠Kendilerinin “Kârûn” olduklarını sananların var olduğu,
* ⁠Dolar’ın sahiplerinin oturttuğu koltuğu “Firavun’un” makamı sayanların yaşadığı,
* ⁠Makama oturunca da kendilerini “Firavun” gibi “Tanrı” görenlerin var olduğu,
* ⁠Bu durumlarını ve görüşlerini yeryüzünde yaşayanlara dikte ettirmeye çalışanlarla beraber yaşadığımız gerçeği,
* ⁠Dünyanın sahibi olarak sadece kendileri olduğuna inananların bulunduğu,
* ⁠Yeryüzünün hiçbir zaman huzur ve refah içerisinde olmasını istemeyenler azınlık olsalar da egemenlik kurmaya çalışanların var olduğu,
* ⁠Evrensel barış ve mutluluk ilkeleri olmayanlarla birlikte olduğumuz,

Bir dünyada hep beraber yaşıyoruz.

İnsanlık bu durumu geçmişte yaşadı, halen yaşıyor ve gelecekte de yaşayabilir.

Her zaman “çözüm ve çare” olacak bir anlayış ve uygulamayı insanlar tarafından “Teori ve Pratik” hale getirilmesini aşağıdaki “Âyet” emrediyor olabilir mi acaba?

Bu konularda geçmişte yaşamış Müslüman “İlim ehli” insanlar çok şeyler yazmış, yapmış ve insanlığı doğru yola davet etmiş oldukları da bir gerçek olarak karşımızda durduğunu da biliyoruz.
Günümüz “ilim ehli” insanlarımız bu konularda neler düşünüyorlar.
Bilenler ve bu konularda kendilerini “Uzman” görenler daha açıklayıcı bilgiler verebilirler.

Bütün bu işlerin toplumda “mâkes” bulabilmesinde “Siyaset” başta bir rol oynar mı acaba?
Bence oynar.

“Dini doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye din olarak Nûh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi sizin için HUKUK DÜZENİ yaptı. Fakat kendilerini çağırdığın bu nizam, Allah’a ortak koşanlara ağır geldi. Allah dilediğini kendisine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.”
Şûrâ: 42/13 

Selam ve dua ile.