Değerli okurlarım; 22.Dönem MV. arkadaşımız İrfan Rıza Yazıcıoğlu Diyarbakır Dicle Üniversitesi, üniversiteler arası sıralamada 12 basamak birden düşüşle 80.sıradan 92.sıraya düşmesine çok üzülmüş ve bu durumun Diyarbakır için utanç verici bir durum olduğunu ifade eden bir haber ve yazıyı 22.Dönem Ak Parti MV. Grubuna gönderdi.
Ben de kendisine hitap eden bir yazı kaleme alarak Whatsapp grubumuza gönderdim.
Şimdi bu yazımı makale olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
İrfan Bey;
Üniversite sıralamasında öyle utanılacak bir durum olmadığını düşünüyorum.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi de (ADÜ) bir önceki yıla göre 5 sıra kaybederek 54. sıradan 59. sıraya düşerek gerilemiştir.
Akademik olarak ideali olmayan kişiler “Rektör” yapılırsa, onun kurduğu yönetim kadrosu da kendisi gibi olacak ve idealist olmayacaktır.
* Üniversite kampüslerinde çok sayıda ticari faaliyetler yapılmaktadır.
* Ayrıca Rektör olunca maaşı haricinde başka yüklü (Döner Sermaye) gelir imkanları da doğuyor.
Ayrıca;
* İlaç alımları,
* Yemek alımları,
* İhaleler,
* Malzeme alımları v.s.
gibi çok çeşitli gider kalemleri vardır.
* Aydın’da ADÜ’nün 2014 yılında atanan Rektör ile ilgili olarak, YÖK Bşk., Başbakan ile görüşmeler yaptık,
* Sayın C.Bşk. ile görüştük ve tartıştık ama görevden aldıramadık.
* Dosyalar, çeşitli şekillerde kayıtlar kendisine ulaştırıldı.
* Onlarca öğretim üyesi ile görüşmeler yapıldı, ilgililere bilgi verildi,
* Netice; Ancak bir daha atanmasını önleyebildik.
* Sayın C.Bşk. biz onu Emniyet istihbarattan ve MİT üzerinden araştırıyoruz dediği Rektörü Savcı gözaltına alacaktı.
* Savcının tayinini çıkardılar.
* Aynı Rektör şimdi kaçıncı kez mahkum olduğu belli değil.
* Sonuçlanmış davaların haricinde bir kaç tane daha sırada bekleyen var,
* Aynı Rektör döneminde bir Prof. arkadaşımız, Sayın C.Bşk.mız tarafından FETÖ ile ilgili olarak ihbarlar yapın dediğinde, içinde o günkü rektöründe isminin olduğu beş öğretim üyesinin adını savcılığa dilekçe vererek bildiriyor.
* Rektör hariç dört kişi tutuklandı.
* Şikayeti yapan Prof. arkadaşımızın başına gelmeyen kalmadı.
* FETÖ ile suçlanarak Rektör yetkisi ile üniversiteden atıldı.
* Çeşitli davalar açıldı. Hepsinden beraat etti.
* Uzun mücadeleler sonrasında ADÜ’ne geri döndü.
* Devlet milyonlarca TL. zarara uğratıldı.
* Hesabını veren yok.
* Sayın C.Başkanının eline, Rektör’ün işe aldığı kişinin bilgisayarından çıkan üç sayfalık rektörle ilgili resmi belgeyi bizzat verdim.
* Netice; sadece bir daha atanmadı.
* Şimdi şu soruyu soruyorum ve kimse de alınmasın.
* Mutlaka istisnalar ve kendini başarıya kilitleyenler vardır elbette de olacaktır.
* 200’den fazla üniversitemiz var.
Bir o kadar da rektörümüz bu üniversitelerde görev yapıyor. Rektörleri 2007’den beri de Ak Parti olarak biz atıyoruz.
* Öncelikle Rektör atamalarında YÖK çok özel kriterler belirlemeli, adayları çok iyi araştırmalı, C.Başkanına her önüne gelenin etki yapmasını önlemeli,
* Siz, değerli okurlar; Rektör olarak atanan Profesör titri olan bu kişilerin Türkiye’nin, İslami, siyasi, idari, ekonomik, eğitim, kültür, demokrasi ve diğer başka konularda kapsamlı araştırmaya dayalı görüşlerini ihtiva eden halka yönelik açıklama ve makalelelerini hiç okudunuz mu?
* Üniversite Rektörleri ve öğretim üyeleri hakkında öğrencilerin görüşlerini içeren araştırmalar bu ülkede yapılıyor mu?
* Öğretim üyelerinin ve çalışanların Rektör’lerin yönetim biçimi ve çalışmaları hakkında ne düşünüyorlar, hiç bu konuda çalışma yapıldı mı?
* YÖK Rektör ismini Sayın C.Başkanı’na götürmeden önce MV’ne görüş sorduğunu biliyor musunuz?
* Üniversiteyi MV mi yönetecek ki?
* Üniversitenin Rektörü, yardımcılarının ve idari personelinin öğrenciler ile ilgileri ve ilişkileri nasıl acaba?
* Araştırma kuruluşları bu konu üzerinde çalışıyorlar mı?
* Rektör ve Yardımcıları, Öğretim üyelerini ayırım yapmadan kucaklayabiliyorlar mı?
* Üniversitelerimiz, Rektörlerimiz ve yönetim birimleri herşeyi ile şeffaf ve açıklar mı?
* Yaptıkları harcama kalemlerindeki paraların öksüz yetim parası mesabesinde olduğunu düşünerek dikkatli harcıyorlar mı?
* Daha bir çok konu ve soru gündeme gelebilir.
* Sayın C.Bşk.’mıza birileri hiç araştırmadıkları, konu ve atama hakkında kritiklere göre düşünmedikleri, gideceği şehri ve üniversiteyi tanıyıp tanımadıkları üzerinde hiç kafa yormadıkları, isimleri nasıl olsa profesör bunlar, herşeyi bilir diye teklif edip kabul ettiriyorlar.
* YÖK’nun da bu konularda çok özel çalışmaları da yok.
* Şahsen, şimdiye kadar iki kez Aydın’ı ve ADÜ’yü yakından tanıyan ve bilen Rektör adayları teklif ettik. Kabul görmedi.
* Tabiatiyle bizim teklifimiz, Aydın’ı Aydınlıları, üniversiteyi, öğretim üyelerini, öğrenciler, çalışanları ve üniversitenin daha hızlı gelişmesini dikkate alarak yapılan tekliflerdi.
* Bunları niçin yazıyorum derseniz. ADÜ’nin kuruluşunu en az beş yıl erkene aldıran bir kurumun başkanıydım.
* Aydın’ı ve Aydınlıları harekete geçirmiştik.
* O günkü Milletvekilleri de TBMM’ne yapılan kanun teklifini geri çekmek mecburiyetinde kaldılar ve ADÜ ile birlikte on üniversite daha ilave ederek yeniden TBMM’ne sundular. Böylece ADÜ 1992 yılında kurulmuş oldu.
* Son bir anı;
Amerika’ya 1964 yılında Doktora yapmaya giden bir profesör arkadaşımın anlattığı;
“Beni sık sık duraktan alarak üniversiteye götüren kişiyi bir başkasına bu arkadaş kimdir dediğimde, “vakıf üniversitesinin Rektörü cevabını alınca, rektörün şoförü yok mu dediğimde, hayır, üniversite bir araç tahsis eder ve onunla işine gider gelir. Peki sizde bu işler nasıl oluyor diye sordu. Ben de, bizde rektörün iki arabası, iki şoförü, korumaları olur dediğimde ise, güzel siz çok zenginsiniz böyle yapabilirsiniz ama ilmi de almak için buralara kadar da gelirsiniz diyerek kazık gibi lafı oturttu” dediğini hiç unutmuyorum.
Selam ve saygılar sunarım.
Ahmet Rıza ACAR
Ak Parti Kurucu İl Bşk.
22.Dönem Aydın MV.
