Saygı değer okuyucularım!
Maalesef, Devlet ve millet olarak orman yangınlarıyla canhıraş bir vaziyette mücadele ediyoruz. Sebep olanlara da lanet okurken, bir an önce yakalanarak hesap vermeleri bekleniyor.
Yangınlarda vefat edenlere Allahtan rahmet diliyorum. Malını-mülkünü kaybedenlere, zarar görenlere geçmiş olsun. Yangınların söndürülmesi için gece gündüz çalışan resmi ve gönüllü çalışanlardan Allah razı olsun. Yardıma gelen misafirlere teşekkür ediyorum.
Orman yangınları varda, başka yangınlar yok mu? Yangın olarak kabul edilmeyen ya da bilinmeyen yangınlarda var: Yuvalarda yangın var. Sevgi ve aşk diye kalplerde de yangın var. Gönüllerdeki yangınlara ne demeli? Bunlar acı vermiyor mu? Velhasıl her yerde yangın var.
Her yanan yer bulunduğu yeri çoraklaştırıyor. Buraların tekrar yeşermesi için hayli emek ve zaman geçmesi gerekiyor. Beyhude yeregeçen bu zamana, topraklara, kalplere, gönüllere yazık değil mi?
Elbette yazık. Ama bu, YAZIK kelimesini anlayanlar içindir. Teröristlerin, aklı gitmiş, kalbi çürümüş ler için bu kelime bir anlam ifade etmiyor. Çünkü onların Allah ile problemleri var. Allah ile problemi olanların, herkes ve her şeyle problemi vardır. Bunun için atalarımız; 'Kork Allah'tan korkmayandan' demişlerdir.
Allah Taala bize sevgi ve merhametle muamele ediyor. Bizim de, kendimize ve diğer insanlara, varlıklara sevgi ve merhametle davranmamızı emrediyor. Bunu yerine getirmediğimiz takdirde hak gaspı olduğunu bildirerek, bunun hesabının sorulacağını açıklıyor. Bu hesabın ise, kolay olmayacağını belirterek, aklımızı iyi yönde kullanmamızı istemektedir.
Bu sorumlulukta olunca; çocuk ve gençlerinde böyle yetiştirilmesi görev olarak verilmiştir.
Bu görev ve sorumluluğun yerine getirilmemesi yangınların çoğalmasına sebep olmaktadır. Hangi sebeple olursa olsun, ormanların yakılması, anız yakımı maddi bir yangın olduğu gibi, duyguların ve gönüllerin yanması da bir o kadar acı vermektedir. Karı-koca ayrılıkları ve aldatmaları acı veren bir yangın değil mi? Ana-baba katliamı toplumsal bir yangın değil mi? Sevgi ve aşk adı altında işlenen suçlar ya da aldatmacalar birer yangın değil mi?
Bunların hepsi yangın. Gönüller, yuvalar, tarlalar, ormanlar çayır cayır yanarken, buralardaki börtü- böcek ve hayvanlar yanarken, toplumu oluşturan fertler olarak şapkamızı önümüze koyup düşünmeliyiz. Anne-babalar olarak, armudun dibe düşüp düşmediğini, yuvarlanıp yuvarlanmadığını bakmak durumundayız.
Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
'Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun(varlığının ve kudretinin)delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.'
' Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah'ın insanlar üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah'ın yaratmasında hiçbir değişme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.' ( RUM/21,30)
Peygamber (sav) de: ' Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki, Yüce Allah'ta size merhamet etsin.' Yangınların sönmesi ve yeni yangınlara sebebiyet vermeme arzusu ile,
Sağlıcakla kalın.
HER YER YANIYOR
Mehmet ÇOK
Yorumlar